Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

KÖŞE YAZILARI

| Tüm Köşe Yazıları | Tüm Yazarlar | Yazıcı Dostu |


Hasan Yüksel:Müfettişler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

Diğer Yazıları - Mesaj Yaz - Üye Profili
"Dersimiz Sigara"


5727 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun gereği;  4207 sayılı Kanunun 2.  maddesinde değişiklikler yapılmıştır.

Eğitim ve öğretimi direk ilgilendirdiği için ben aşağıdaki iki maddeyi özellikle yazdım.  Üzerinde duracağımız konu bu iki madde ağırlıklı olacaktır.

1- “Koridorları dahil olmak üzere her türlü eğitim, sağlık, üretim, ticaret, sosyal, kültürel, spor, eğlence ve benzeri amaçlı özel hukuk kişilerine ait olan ve birden çok kişinin girebileceği (ikamete mahsus konutlar hariç) binaların kapalı alanlarında” ve

2-“Okul öncesi eğitim kurumlarının, dershaneler, özel eğitim ve öğretim kurumları dahil olmak üzere ilk ve orta öğrenim kurumlarının, kültür ve sosyal hizmet binalarının kapalı ve açık alanlarında” tütün ürünleri tüketilemez denmektedir.

Toplum ve insan sağlığı açısından düşündüğümüzde, özellikle sigara içmeyen pasif içiciler açısından olumlu ve radikal bir değişikliktir. İlk etapta mükemmel sonuçlar doğurmuş, yasanın uygulanması denetlenmiş, sigara içen sayısında da azalmalar olmuştur. Daha sonraları denetim mekanizmasının işlerliğini kaybettiği, yasakların kısmen ve gizlenerek de ortadan kaldırılmaya çalışıldığı gözlenmektedir.

Gelelim eğitim kurumlarına:

Yasa çıkmadan önce eğitim kurumlarında çalışanlar için okulun bir oda ya da bölümü ayrılıyor, çalışanlar sigara içme gereksinimlerini burada karşılıyorlardı. Dolayısıyla eğitim çalışanları sigara içiyorlardı ama bunu öğrencilerden saklayabiliyorlardı. Eğitim kurumlarının kapalı ve açık tüm alanlarında sigara yasağı başlayınca bu gereksinimler okul bahçesinin dışında karşılanmaya başlandı.

İşte ne olduysa bundan sonra oldu…

Özellikle İstanbul’da öğretmenlerden sigara içme alışkanlığı olanlar okul bahçesinin dışına çıktılar. Önceleri öğrencilerin göremeyeceği bulabildikleri kuytu ya da kapalı yerlerde ihtiyaçlarını gidermeye çalıştılar. Yasaklara uydular ve okulda sigara içmemeye dikkat ettiler.

Zamanla çevreden öğretmenlerin bu ihtiyaçlarını fark eden kırtasiyeci, bakkal, lokantacı gibi esnaflar işletmelerinin bahçelerinde veya bulabildikleri açık alanlarında yerler oluşturmaya başladılar. Hangi okulun yanından geçerseniz okulun ana kapısının yanında ya da karşı tarafında öğretmenlerin oturup sigara içtikleri izbe yerlerde “mahalli öğretmenler odaları/sokak öğretmen odaları” oluşturduklarını görürsünüz.

Buraya kadar iyi…Çok da sakıncalı değil.

Ülkemizde hızlı nüfus artışından kaynaklı olarak öğrenci sayısın da fazla olmasından dolayı okullarımız çoğunlukla ikili (sabahçı-öğleci) öğrenim yapmaktadır. Dolayısıyla okul kapısından öğrenci giriş ve çıkışı çok fazla olmaktadır. Bundan dolayı da öğrencilerimiz okul bahçesinin dışında, kapı yakınlarında mutlaka birkaç sigara içen öğretmen görmektedirler. Derslerde ne kadar sigaranın zararları anlatılsa da öğrencilerin bazı alışkanlıkları “modelleme” yoluyla öğrendikleri de eğitimsel bir gerçektir.  Dolaylı da olsa bu fotoğraf “DERSİMİZ SİGARA” görüntüsü vermektedir.

Başka boyutu da teneffüs saatlerinin kısa olması, havaların soğukluğundan öğretmenlerimiz sigara gereksinimlerini gidermekte zorlanmakta; istemeden de olsa bazen okulun kapalı bölümlerindeki pencere açıklarında, yangın merdiveni boşluklarında ya da yasağı biraz daha delerek tuvaletlerde sigara yakıp bir iki fırt çekip bu gereksinimlerini karşılamaya çalışmaktadırlar.

Bazen de okul kapılarının girişlerinde topluca sigara seansı yapılmaktadır. Okul çevresinden geçen veliler okul kapılarında sigara içip sohbet eden öğretmenler görmekte ve bu durum hiç de güzel bir manzara oluşturmamaktadır. Halkın gözünde de öğretmen imajı zedelenmektedir. Onurlu ve asil bir meslek olan öğretmenliğin toplumsal statüsü de olumsuz etkilenmeye devam etmektedir.

Elbette ki ideal olan eğitim çalışanlarının sigara içme alışkanlıklarından vazgeçmeleridir. Ama bu duruma çözüm üretemiyorlarsa ne yapacaklar?

Öneriler:

4207 ve bağlı 5727 Sayılı yasalarda kurumların özellikleri dikkate alınarak; Milli Eğitim Bakanlığı gibi özellik arz eden kurumlara kendi yönetmelik, yönerge veya iç esaslarını düzenleyerek çözüm getirmeleri yönünde yetki ve sorumluluk verilmelidir.

Buna dayalı olarak da eğitim kurumlarında daha nezih yerler düzenlenerek eğitim çalışanları kafe, lokanta bozması ve benzeri izbe yerlerden kurtarılmalıdır.

 

Hasan YÜKSEL

Eğitim Müfettişi

Müfettişler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

 

 






YORUMLAR
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin

Yeni Yazılar E-Postanızda


E-Posta Adresiniz: