Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

KÖŞE YAZILARI

| Tüm Köşe Yazıları | Tüm Yazarlar | Yazıcı Dostu |


Ayten Işıldağ:uzun yıllardır severek sınıf öğretmenliği yapmaktayım.okumayı ,yazmayı,araştırmayı ve öğrenmeyi çok seviyorum .Evli ve iki çocuk annesiyim.

Diğer Yazıları - Mesaj Yaz - Üye Profili
"Çocuklarımız sözümüzü dinlemiyor"

Değerli öğretmen arkadaşlarım ve sevgili anne ve babalar,

Zaman zaman hep bir araya geldiğimizde çocukların söz dinlememesinden yakınır ve bunu nasıl aşmamız konusunda da sıkıntı yaşarız.Hepimiz sınıf ortamlarında bu türlü yetişmiş öğrenci tipleriylede ne yazık ki;sıkça karşılarız. "Aslında ebevyenler çocuklarını güzel yetiştirdiklerini kabul ederler ve bunu türlü örneklerinide hep anlatırlar. Ama nedense anlatılanla yaşanılan arasındaki uçurum hep büyüktür.

Bunların sebebi, çocuklara yaşından büyük sorumluluk yüklemek ve beklemektir. "Yatağını toplamayan ,odasını düzenlemeyen ve hep eleştirilen ve hatta daha da ileri gidilerek tehdit edilen bir çocuk.. Bizim tehdit ettiğimiz bir çocuk ne yazık ki, davranış olarak hiç değişmiyor ,bildiğini okumaya devam ediyor. ( bak yatağını toplamazsan gününü görürsün, çantanı toplamamazsan gözünü oyarım gibi ) .

İlk bakışta bu işleri çocuk yapabilir ve bunu yaparkende zevk alabilir.Fakat nedense bunu yaparken duyduğu sözler onun canını acıtmakta ve kendini değersiz biri olarak görmesini sağlamaktadır. Dahası çocuk işini yapsa bile işin takibi ebebveyn tarafından yapılmamaktadır.Yani çocuk yaptığı işin ödülünü aferin olarak almamaktadır.

Artık kuru tehtidler, aşırı tepkiler ve emirler bu çocuklarda işe yaramamaktadır. Artık sadece onlara bağrılmakta ve arkası gelmemektedir. Bu nedenlede çocuk evdeki bu davranışı kalıplaştırıp, ne yazık ki sınıf ortamına taşımaktadır. dağınık ,kuralsız, ukâla , söz dinlemeyen ve sizin uyarılarınıza kulağını tıkayan bir öğrenciyle karşıkarşıyasınız.

Bu yıl bu tür öğrenciye bu davranışı kazandırıncaya kadar akla karayı seçtim . Bu olayı çözmek içinde anneyi tanımam gerekiyordu .Sonuç ortada ,hep çocuğunun arkasını kollayan bir anne . " ne yapsam çantasını toplamıyor, odası hep dağınık diye birde çocuğu azarlıyor ve şikayet ediyor."

Benim bulduğum yöntem çok basitti. Anneye bir haftalık bir ev çalışma çizelgesi hazırladım. her yaptığı davranışı dürüstçe kendisiyle beraber işaretlemesi gerektiğini anlattım, ve başarılı her uygulamada bir küçük ödül vermesini söyledim.ve ben bu çalışmanın takibini sıkıca yaptım . Her hafta çizelgeye yeni maddeler ekleyerek çalışmayı devam ettirdim.. Sınıftada da aynı çalışmayı uyguladım. dolabını ,çantasını ,araç gerecini düzenli kullanan öğrencilere her gün küçük bir ödül verdim.1. ayın sonunda herkes eşyasını koruyor,hatta arkadaşının eşyası konusunda uyarılar yapıyorlardı. Ve uygulama sonunda kimse kalemini ,silgini kaybetmemişti..

Yine, çocuklara gereksiz vaadler, bu davranışların oturmamasının tek nedenidir. Yani "bak uslu durursan sana şunu alacağım gibi".yapılmayan davranışı ödüllendirmek, yapılan en büyük yanlıştır.Bu tür anne -baba tutumları çocuklarda güven duygusunu kırmaktadır.

Çocuklarda gelişen duygu maalesef" sen ne dersen de, nasıl bağırırsan bağır, birazdan sinirin geçecek" duygusu kazanan çocuk ,ne yazık ki; alaycı ve söz dinlemeyen çocuklar olarak karşımıza çıkmaktadırlar..

Eğitimin bir parçası en önemlisi yine ailedir. Bu nedenle anne -baba okullarının gerçeği yadsınamaz.. Acilen devletin eğitim kurumları eliyle bu çalışmanın ciddi olarak yapılması mümkündür.

O zaman , biliyoruz ki daha sağlıklı ,daha kişilikli çocuklar yetiştireceğimize inanıyorum..

sevgiyle kalın..Ayten Işıldağ

 






YORUMLAR
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin

Yeni Yazılar E-Postanızda


E-Posta Adresiniz: