KÖŞE YAZILARI

      Genellikle birinci sınıfa başlayan ve dikkat edilmezse diğer yıllara uzanan bir durumdur, okul korkusu. Çocuklar bu durumu çok belirgin şekilde bize anlatırlar. ( Mide bulantısı, baş ağrısı, kusma,ağlama,) gibi. Bu durumda çocuğumuza baskı yapmak onu yıldırabilir veya onu yola çıkarır.,ancak yarı yoldan da  geri çevirir.

 Bu tür öğrenciler  çok  gergindir.Okula gelir ve sınıfa da girer.Fakat bu süre çok fazla sürmez. Eğer öğretmen bu konuda dikkatliyse O gün çocuk içinde gelişen kaygıları kırabilir.

Çocuk sabah kalktığında keyifsizdir. Kaygılıdır.Yine  mide bulantıları artmıştır. Okula gitmemek için ya öğretmenden korktuğunu veya arkadaşlarının kendini dövdüğünü, rahatsız ettiklerini söyler. Eğer o gün O’na  okula gitmemesi için taviz verilirse ,kesinlikle yanlış yapılmış ve çocuk kazanmış olur.

Bu tür kaygıyı yaşayan çocuklar genelde çok bağımlı büyütülen , hep korunan ,peşinde dolaşılan  çocuklardır.

Bu nedenle, birinci sınıf ortamı ve öğretmeniyle tanışması çok önemlidir. O nedenle ilk hafta yapılan (uyum çalışmaları) bu yüzden çok önemlidir.

Okul korkusu ne şekilde ortaya çıkmış olursa olsun, çok önemlidir. Aslında neden yukarda söylediğim gibi   anne veya onun yerine geçen korumacı kişilerdir. ve onlardan ayrılma duygusudur. Çünkü; çocuk  hep özen içinde büyümüştür. Çocuğun böyle  (kusma ,bulantı gibi) durumunda anne  çocuğuna kendini daha yakın hissettirmek ister.Aslında bu çocuklar ana okuluna da gitmemişlerdir.Veya oturdukları yerde yakın bir arkadaşı olmamıştır. Evlerine arkadaşları gelmemiştir.  Çocuk paylaşma duygusunu ve ortam duygusu öğrenmemiştir.çocuk okula giderse başına bir iş gelebilir.Anne ve baba bunu  kaygı olarak çocuğa hissettirirler. Çocukta onlardan ayrılırsa  onlara bir şey olacağına kendini inandırır.

Ayrıca sadece okul korkusu bunlardan oluşmaz. Aile içinde yaşanan  ciddi sorunlar, ölüm, yangın  gibi .çocuğun evden uzaklaşmak istememesi gibi durumlar da yaratır.

Okul korkusu,. Çocukta bir çok başarısızlığının da nedenidir. Sosyal ve akademik olarak çocukta ciddi nedenlere  sebep olur. İlk  anaokulu ve birinci sınıfta bu durum öğretmen tarafından dikkat edilirse çocuk okula kazandırılabilir. Genelde  bu korkunun oluştuğu yaş 5- ile  8 yaşa arasıdır. Eğer bu sorun çözülmezse ileriki yıllarda ergenlikle birlikte farklı sorunlar çocuğun ve ailenin karşısına çıkacaktır..

Bu sorunlarda çözüm elbette çocukla  birlikte ailenin de bir uzman tarafından yardım almasıdır.

Okul korkusunda en iyi çözüm ve en iyi şey, çocuğu okula tekrar götürmektir. Bu durumu yaşayan çocuk okula gitmekten zevk alır ve korkusunu yenmek için kullanır.Biz  anne ve baba olarak çocuğumuzu okula gitme konusunda ikna etmemiz ve düzenli gitmesi konusunda yardımcı olmalıyız. Çocuk kendi yakınmalarına devam etse bile biz giydirmeli, servis için hazırlamalıyız.veya elinden tutup götürmeliyiz.  Kararlı tutum  ona güven duygusu kazandıracaktır.

Sırasına  oturmasına ,  gerekli  hazırlığı yapmasına yardım ediniz.Bu konuda yine öğretmenden yardım alınız. Gerekirse önce 2 ders saati sonra yarım gün daha sonrada tam gün olarak çocuğa destek veriniz

Bizler  sınıf öğretmeni olarak, bunları çok iyi gözetmeli ve hem çocuğa hem de aileye desteğini tam olarak  desteğimizi vermeliyiz. Küçük bir okşama ,sıcacık bir sarılma , küçük bir ödül ona  bu konuda daha sağlam adım atmasını sağlayacaktır.Zaten ilk hafta yoğun olarak oyun, boyama çalışması, grup çalışması, arkadaşlarıyla ilişki ona bu güveni verecektir.

 Eğer onu okuldan  alma konusunda söz vermişseniz sözünüzü mutlaka tutunuz.  Onu okulun dışında kapıda karşılayınız. Elini sıkıca kavrayınız .Gününün nasıl geçtiğini   sorunuz. Eve giderken  bir sınıf arkadaşıyla gitmesini sağlayınız.Arkadaşıyla   beraber okul hakkında ve günü nasıl geçirdiği hakkında bilgi sahibi olunuz

Küçük adımlar ona okul hakkındaki güzel duyguları kazandıracaktır.Yaşadığı sorun konusunda kendisine en yakın kişinin öğretmeni olduğunu söyleyiniz. Okuldan geldiğinde onu kapıda gülerek karşılayınız

Okul zamanı onu teneffüs saatlerinde uzaktan görünmeden izleyiniz .akranlarıyla neler yaptığını gözleyiniz.  Hafta sonları onunla söz verdiğiniz bir yere mutlaka gidiniz .

“ Unutmayalım; küçük ödüller çok kapılar açacaktır. “

 Sevgiyle  kalınız.

                               Ayten  Işıldağ