Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

KÖŞE YAZILARI

| Tüm Köşe Yazıları | Tüm Yazarlar | Yazıcı Dostu |


Nevzat Özer: NEVZAT ÖZER, PSİKOLOJIK DANIŞMAN VE REHBERLİK UZMANI Yozgat'ın Sorgun ilçesinde doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini burada tamamladı. Daha sonra Anadolu Üniversitesi'nde ön li­sans, Atatürk Üniversitesi'nde lisans, İnönü Ünivers... Devamı

Diğer Yazıları - Mesaj Yaz - Üye Profili
"YAŞAMI ve KENDİNİZİ SORGULAMAK"

Sokrates “Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmamış bir hayattır” diyordu. Nefis bir cümle… Yaşamı ve kendini sorgulamanın dinsel, mistik ve birçok anlamda zorunlulukları olan, bazı soruları bünyesinde barından bir yanı vardır.

 “Yaşam ve İnsan kavramı”…

İkisi de mistik ve bir o kadar da anlaşılması ve temellendirilmesi zor iki kavram. Bu yüzden olsa gerek ki ünlü Alman filozof F.Hegel “Beni hayatta bir kişi anladı o da yanlış anladı der.”

 İnsanları anlamak, anlamaya çalışmak, insanlar tarafından anlaşılmak ya da kendini anlatmak sanırım 21.yy da daha da zorlaşıyor.

Peki, zor olan aslında neydi? Kimdi, kimlerdi… Bence zor olan kavramlar, haritalar, coğrafyalar, iklimler değildi. Zor olan, çetrefilli olan, muallâk olan, muğlâk olan insanın kendisiydi…

Peki, İnsan olmanın yükünü çekebiliyor muyuz ya da insan olmanın getirdiği yükler nelerdir? Bir ayrıcalık mı hissediyoruz yoksa ayrı değerlendirilmeyi mi? İnsan olmak için kaç özelliğe, kaç şeye ihtiyaç vardır? Ya da insani olmamanın, olamamanın bir sınırı, kuralı, ihlali var mıdır?

         İnsan olmak ağır bir kaygı mıdır yoksa insan olmak ağır bir imtihan mıdır? İnsan olmak bir farklılık mıdır? İnsan olmak fark yaratmak mıdır? Yoksa farklılıklar içinde farkı görmek midir? Bu soruların cevapları sorgulama kapılarını açan ve bizi derin düşüncelere iten önemli sorular olduğunu düşünüyorum…

         İnsan, kendi içinde doğadaki birçok canlının özelliğini barındırır. Güvercin, leopar, ayı, bukalemun, kaplan... Bazen kedi gibi oluruz, bazen de tilki. Tüm bu özelliklerimizi harekete geçiren dürtülerimiz ve bu dürtülerimizi denetleyen de irademiz vardır. O iradeyi kullanma şeklimizde insanlığımızın sınırlarını çizer. Bu nasıl insan? Ya da senin bu yaptığın insanlık mı? Dediğimiz kişilerin dürtülerini hiç bir süzgeçten, elekten geçirmeden olduğu gibi yansıttığını düşünüyorum. İradesini, aklını, duygularını kullanma gereğini bile duymadan, sadece ben diyerek yaşayıp çevresine hayatı zehir edenlerdir bunlar…

 Ben neyim? Sorusunu sormayı kendine hakaret sayanlar, komplekse düşenler, kaile almayanlar… Ve bu soruyu soranların sınırlarını zorlayarak yaşadıklarını bile fark etmeyenler...

Ben, ben neyim? Sorusunu sorup, irademi ve aklımı kullanıp ve gene sınırlarını kabul edip başkalarının kişiliklerine saygı duyarak yaşamanın en insanca yasam olduğunu düşünüyorum.

Nevzat ÖZER

Psikolojik Danışman-Yazar

“Yaşamı ve Kendinizi Sorgulamak İsimli Kitabın Yazarı”

www.nevzatozer.net

 





 






 






YORUMLAR
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin

Yeni Yazılar E-Postanızda


E-Posta Adresiniz: