Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

KÖŞE YAZILARI

| Tüm Köşe Yazıları | Tüm Yazarlar | Yazıcı Dostu |


Doğan Ceylan:1989 Uludağ Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği, 1996 İnönü Üniversitesi Eğitim Yöneticiliği ve Deneticiliği bölümleri mezunuyum. 2003 yılında Cumhuriyet Ün. Yönetim ve Çalışma Psikolojisi alanında master yaptım. Kayseri İlköğretim müfettişi olarak görev yapıyorum. Müfettişler Derneği Yönetim Kurulu Baş... Devamı

Diğer Yazıları - Mesaj Yaz - Üye Profili
"PİSTANBUL 2 (Sahipsiz şehir)"

Bir şehir insanlarıyla bütündür. Şehirlere barındırdıkları kültürel eser kalıntılarından ziyade yaşayanların kültürel özellikleri değer katar.

 

Kültür Başkentimiz İstanbul’da yaşayan halkın ona ne kadar değer kattığını sorgulamak gerekir. Üç beş aydır çalıştığım bu şehirde bende oluşan kanaat; Burada yaşayan milyonlar aslında bu şehrin hiç farkında bile değiller. Anadolu’dan gelmiş, şehrin deniz dahi görmeyen uzak  ilçelerine yerleşmiş, bütün hayatları köhne evleriyle merdiven atlarındaki atölyeler arsına sıkışmış, geçim derdindeki insanlar.  Çoğu Topkapı’yı, Ayasofya’yı, Sultanahmet’i, Süleymaniye’yi, Dolmabahçe’yi, Kapalıçarşı’yı hiç görmemiş, boğazda bir çay dahi  içememiş, insanlar… 

 

Bu şehirde yaşamanın onlar için diğer şehirlerde yaşamaktan tek farkı evlerine ekmek götürebilmeleri. Kimse bastığı toprakların geçmişinin farkında değil. Yüzlerce yıl  Dünyanın bu şehirden yönetildiğini, şanlı tarihimizin burada yazıldığını hissetmeden, şehre serpilmiş sultan mezarlarını görmeden, düşünmeden, merak dahi etmeden yanlarından geçip gidiyorlar. İnsanlar, yaylalardan, bozkırlardan toplanmış, binaların bodrum katlarına, yıkık dökük gecekondulara tıkıştırılmış yabancı köleler gibiler. Herkes hâlâ geldiği yere ait, bir türlü İstanbulluyum diyemiyor. Kimse bu şehri ve geçmişini sahiplenmiyor.

 

Bu kalabalık içinde İstanbul’un manevi havası kaybolup gidiyor. Ancak şehri yaşayan birileriyle gezip, sohbet ettiğinizde hissedebiliyorsunuz İstanbul’da olduğunuzu. Fatih’in torunu olarak yürüyorsunuz o zaman Beyazıt’tan Sultanahmet’e doğru.

 

Bir şehir, ancak onun kıymetini bilen insanlarla var olmaya devam edebilir. İstanbul her geçen gün kalabalıklaşıyor. Bu kalabalığın kitapla, resimle, müzikle, sinemayla, tiyatroyla, tarihle hiç alası yok.  İstanbul,  kendini tanımayan kalabalıklar içinde artık nefes alamıyor, her geçen gün biraz daha tükeniyor…

 

 

                                                                                                                  Doğan CEYLAN

 






YORUMLAR
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin

Yeni Yazılar E-Postanızda


E-Posta Adresiniz: