İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü “rant kapısı ve zehirlenme riski var” diye devlet okullarında öğle yemeğini yasakladı. Artık çocuklar ya sefertasıyla yemek taşıyacak ya da kantin ve sokak satıcısına mahkum. NTVMSNBC yemek yasağını taraflarla konuştu.

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Ata Özer yasak kararının gerekçesini “Okul müdürleri öğle yemeğinden rant sağlıyor. Diyelim çocuk zehirlendi, öldü; ne olacak” diye savunuyor. Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer ise, “Asıl büyük rant kapısı kantinler. Bu karar kantin mafyasına yarayacak” diyor. Öğrenci velileri ve okul müdürleri de karara tepkili: Rant veya zehirlenme riskiyle mücadele etmek yerine çocukları cezalandırıyorlar. Eskiden hiç olmazsa çorba içen çocuklar, şimdi kantinde fast food bekleyecek. Üstelik kantinler de hijyenik değil. Ayrıca obezite riski var ve herkes kantinin önünde toplandığında, büyük çocuklar küçük çocukları neredeyse ezecek...

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden geçen hafta devlet okullarına; “19 Ekim 2007’den itibaren Etüt ve Beslenme İlköğretim Okulu dışındaki okullarda öğle yemeği verilmesi yasaklanmıştır. Yasağa uymayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır” yazısı gönderildi. İstanbul’da; eğitim-öğretim sona erdikten sonra etüt yaptırılan, öğle yemeği verilen ve adı “Etüt ve Beslenme İlköğretim Okulu” olan 17 devlet okulu bulunuyor; öğrenciler öğle yemeği için aylık 110 YTL ödüyor. İl Müdürlüğü’nün talimatı doğrultusunda, bu 17 okul dışında, devlete ait tüm ilköğretim okullarında öğle yemeği kaldırıldı.

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ DİYOR Kİ
İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer’in yasak kararına ilişkin basına yansıyan gerekçesi şöyle: “Bakanlığın yemek tarifesi 1 lira 900 kuruş. Okullarda 4 liradan 6,5 liraya kadar yemek veriliyor. Yemek verenler menfaatleri için çıkarıyor. Verilen yemekten farz edelim çocuk zehirlendi, öldü. Bunun hakkını kim savunacak? Burada okul müdürleri yemek fabrikaları ile anlaşarak rant sağlıyorlardı. Bundan sonra yemek verirlerse sonucuna da katlanırlar.”

EĞİTİM-SEN BAŞKANI DİNÇER: KANTİN DAHA BÜYÜK RANT
Özer’in bu sözleri hem eğitimcilerin hem de velilerin tepkisine neden oldu. Yasağın çocukları kantinlere yönlendireceğini, bunun da kantin rantçılarına yarayacağını söyleyen Eğitim-Sen Genel Başkanı Alaattin Dinçer, kararı NTVMSNBC’ye değerlendirdi:

“Bu yasakla çocuk kantine yönlendiriliyor, kantinler ise daha büyük rant kapısı. Biliyorsunuz kantinler ihalelerle veriliyor. İstanbul’da kantinlerin belli odakların, yani belli mafya gruplarının elinde olduğunu biliyoruz. O ihalelere herkes giremez. Zaten eğitim camiasında bunlara ortak olanların, ikinci veya üçüncü dereceden yakınlarının varlığını da çok iyi biliyoruz. Bize göre bir rant varsa kantinlerdeki daha korkunç boyutlardadır. Kantinlerin ortamı sağlığa uygun değil. Fabrikalardan alınan yemeklerin sunulduğu ortamlar da çok sağlıklı değildi. Devlet yemekleri yasaklayacağına, denetlesin, rant varsa ciddiyet ve cesaretle üzerine gitsin.”

OKUL AİLE BİRLİĞİ MAHKEMEYE GİDİYOR
Hasbahçe İlköğretim Okulu’ndan Okul Aile Birliği Başkanı Kemal Kaya, NTVMSNBC’ye bu karara tepkisini şöyle anlattı:
“İleri sürülen rant ya da zehirlenme ile mücadele yöntemleri, çocuklara okulda sıcak yemek vermeyi yasaklamak değil, o gerekçelerle etkin mücadele etmektir. Bu yasak hem çocukları hem de aileleri mağdur etti. Biz bu kararın sağlık, eğitim ve anne-baba inisiyatifi açısından sakıncalarını belirten bir rapor hazırlıyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile görüşme talebinde bulunduk, ama Ata Özer henüz bize dönmedi. Görüşme yaptıktan sonra kararın iptali için hukuki süreci başlatacağız. Hazırladığımız raporu Bakanlığa ve Başbakanlığı da göndereceğiz.

1 LİRA 900 KURUŞA SADECE ÇORBA VERİLİR
Kemal Kaya, İstanbul Milli Eğitim Müdürü’nün yemeğin 1 lira 900 kuruş olduğu sözlerine de itiraz etti; “Bu hangi yemeğin fiyatı, hangi koşullarda hazırlanıyor ve besin değeri nedir? Çünkü bu fiyata ancak ya bulgur pilavı ya da çorba verebilirsiniz. Biz yemek listelerini ve fiyatlarını ailelerle birlikte tespit ediyoruz. Bir çocuktan aldığımız aylık yemek bedeli de 67 YTL. Etüt ve Beslenme ilköğretim okullarından daha az” diye konuştu.

OKUL MÜDÜRÜ: YOLSUZLUK VARSA DENETLESİN
İsminin açıklanmasını istemeyen bir okul yöneticisi de şunları söyledi: “Ben 5 yıldır bu okulda yemek veriyorum, ama hiçbir zehirlenme olayı ile karşılaşmadım. Okulumuzda bu işin başında gıda mühendisleri ve veteriner hekimler var. Bunlar her gün okulda öğrenciye verilecek yemeği denetliyorlar, yemek aldığımız yerin TSE, ISO gibi ulusal ve uluslararası standartları mevcut. Burada bir yolsuzluk ya da haksız kazanç olduğunu ileri sürüyorlar, öyle bir durum varsa bakanlığın da müfettişleri var, niye müfettişler devreye girmiyor? Trafik kazası riski var diye servisleri de mi kaldıracaklar?”