Hızla domuz gribi tehditine karşı önlemler alınmazsa öğrenciler başarısı düşecek....
Bütün dünyada olduÄŸu gibi ülkemizde de domuz gribi vakaları artmaya devam ediyor. Özellikle okullar gerçek anlamda tehdit altında. ÖÄŸrencilerin yaÅŸları itibariyle bu hastalığa yakalanmaya yakın olmaları, kendilerini koruyacak öz bakım becerilerine sahip olmamaları, derslerde çok yakın iliÅŸki içinde bulunmaları hatta servislerde bu hastalık çocuklar için gerçekten tehdit haline gelmekte, eÄŸitimciler bu konuda hükümetin önlem almasını istiyor. TÖDER Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Enver Yücel bu dönemde domuz gribinin yarattığı etkiden daha fazla panik havasının olduÄŸunu bunun iyi yönetilmesi gerektiÄŸini belirterek MEB ve ÖSYM'ye ÅŸu önerilerde bulundu.
Toplum domuz gribinden daha fazla salgının yarattığı panikten etkilenmekte, sağlık bilimiyle uğraşanların bilgilendirme programlarını arttırmaları gerekir.
ÖÄŸrenciler hastalık korkusuyla devamsızlık yapmakta öÄŸretmenler de devamsızlıkların çok olmasından dolayı konu iÅŸleyememekte bu durum eÄŸitim öÄŸretim saÄŸlıklı yürümesini engellemektedir. EÄŸer önlem alınmazsa ÖSYS ve SBS'de öÄŸrenciler bu yıl çok baÅŸarısız olabilirler. Ayrıca salgın nedeniyle MEB'in il il veya okul okul tatil etmesi yılsonunda yapılacak merkezi sınavlarda eÅŸitsizlikler yaratacaktır. Bazı okullarda konular iÅŸlenirken bazı okullarda iÅŸlenememektedir. Çünkü yılsonunda yapılacak olan üniversite giriÅŸ ve SBS'lerde bu yılın konulardan soru sorulacaktır. Bu da öÄŸrencilerin baÅŸarısız olmalarına yol açabilir. MEB'in yapması gereken, nisan ayından sonra iÅŸlenmesi gereken konuları bu yılın müfredatından çıkararak önümüzdeki yılın başına eklemesi doÄŸru olacaktır. Böylece öÄŸretmenler konuları yetiÅŸtirmek adına sıkıntı yaÅŸamayacak öÄŸrenciler de sınavlarda öÄŸrenmedikleri konularla karşı karşıya kalmamış olacaklardır.
Domuz gribi virüsü en fazla soÄŸuk havalarda etkili olmakta, birinci yarıyıl karne tatili 15 gün erkene alınarak soÄŸuk havalarda öÄŸrenciler virüsün etkisinden korunabilir. Böylece virüsün yayılması yavaÅŸlatılmış olur. Zaten her yıl kar tatili ve soÄŸuk tatili adı altında tatiller yapılmakta bu yıl tatil erkene alınıp uzatılırsa virüsün yayılması önlenmiÅŸ olur.
Okula devam oranının yüzde 30'ları aÅŸtığı tahmin ediyoruz. ÖÄŸrencilerin okullara özürsüz olarak 20 gün devamsızlık yapma hakkı bulunuyor ÅŸimdiden birçok öÄŸrencinin devamsızlığı 10 günü geçti böyle devam ederse birçok öÄŸrenci devamsızlıktan sınıfta kalacaktır. MEB'in bu soruna bir çözüm üretmesi gerekiyor. Çözüm olarak velilerden dilekçe alınarak öÄŸrencilerin devamsızlıklarının iÅŸlenmemesi gerekir.
En önemlisi 23 Ocak 2009 tarihinde sona erecek olan birinci yarıyıl tatilinin 15 gün öne çekilmesi hem öÄŸretmenler hem öÄŸrenciler hem de anne-babaların bu hastalığa karşı direnç kazanmalarına imkan saÄŸlayacaktır. Bu süreç içinde uzaktan eÄŸitim yoluyla eÄŸitim yapılarak ortaya çıkan boÅŸluk kısmen de olsa giderilebilir. Bu süre boyunca toplum aşı ve tedavi yöntemlerinde yaÅŸanan karışıklıkları da ortadan kaldıracak doÄŸru bir yol bulacaktır.
Okullarda eÄŸitim öÄŸretimin devamlılığı açısından ödev ağırlıklı program uygulanmalı böylece ev ortamında öÄŸrenci ders çalışmaya yönlendirilerek devamlılık saÄŸlanmalıdır.
Son yıllarda dünyanın geliÅŸmiÅŸ ülkelerinde hızla büyüyen 'uzaktan eÄŸitim' ülkemizde de bu fırsattan istifade geliÅŸtirilmelidir. Bu çalışmaların yapılabilmesi için ülkemizde gerekli altyapı mevcuttur.
2010-2011 öÄŸretim yılı erken baÅŸlatılarak bu yıl ertelenen konular öÄŸrencilere daha iyi bir dönemde aktarılabilir. Ülkemizde yaz aylarında öÄŸrencilere 2.5 ay kış aylarında ise 15 gün tatil verilmektedir. Bu deÄŸiÅŸtirilerek yaz aylarında 1.5 ay kış aylarında ise 1 ay tatil edilmesi daha saÄŸlıklı olacaktır.
TÖDER baÅŸkanı Enver Yücel'in bu tespit ve önerileri konusunda MEB'in ve ÖSYM'nin alacağı kararlar merakla bekleniyor.
Toplum domuz gribinden daha fazla salgının yarattığı panikten etkilenmekte, sağlık bilimiyle uğraşanların bilgilendirme programlarını arttırmaları gerekir.
ÖÄŸrenciler hastalık korkusuyla devamsızlık yapmakta öÄŸretmenler de devamsızlıkların çok olmasından dolayı konu iÅŸleyememekte bu durum eÄŸitim öÄŸretim saÄŸlıklı yürümesini engellemektedir. EÄŸer önlem alınmazsa ÖSYS ve SBS'de öÄŸrenciler bu yıl çok baÅŸarısız olabilirler. Ayrıca salgın nedeniyle MEB'in il il veya okul okul tatil etmesi yılsonunda yapılacak merkezi sınavlarda eÅŸitsizlikler yaratacaktır. Bazı okullarda konular iÅŸlenirken bazı okullarda iÅŸlenememektedir. Çünkü yılsonunda yapılacak olan üniversite giriÅŸ ve SBS'lerde bu yılın konulardan soru sorulacaktır. Bu da öÄŸrencilerin baÅŸarısız olmalarına yol açabilir. MEB'in yapması gereken, nisan ayından sonra iÅŸlenmesi gereken konuları bu yılın müfredatından çıkararak önümüzdeki yılın başına eklemesi doÄŸru olacaktır. Böylece öÄŸretmenler konuları yetiÅŸtirmek adına sıkıntı yaÅŸamayacak öÄŸrenciler de sınavlarda öÄŸrenmedikleri konularla karşı karşıya kalmamış olacaklardır.
Domuz gribi virüsü en fazla soÄŸuk havalarda etkili olmakta, birinci yarıyıl karne tatili 15 gün erkene alınarak soÄŸuk havalarda öÄŸrenciler virüsün etkisinden korunabilir. Böylece virüsün yayılması yavaÅŸlatılmış olur. Zaten her yıl kar tatili ve soÄŸuk tatili adı altında tatiller yapılmakta bu yıl tatil erkene alınıp uzatılırsa virüsün yayılması önlenmiÅŸ olur.
Okula devam oranının yüzde 30'ları aÅŸtığı tahmin ediyoruz. ÖÄŸrencilerin okullara özürsüz olarak 20 gün devamsızlık yapma hakkı bulunuyor ÅŸimdiden birçok öÄŸrencinin devamsızlığı 10 günü geçti böyle devam ederse birçok öÄŸrenci devamsızlıktan sınıfta kalacaktır. MEB'in bu soruna bir çözüm üretmesi gerekiyor. Çözüm olarak velilerden dilekçe alınarak öÄŸrencilerin devamsızlıklarının iÅŸlenmemesi gerekir.
En önemlisi 23 Ocak 2009 tarihinde sona erecek olan birinci yarıyıl tatilinin 15 gün öne çekilmesi hem öÄŸretmenler hem öÄŸrenciler hem de anne-babaların bu hastalığa karşı direnç kazanmalarına imkan saÄŸlayacaktır. Bu süreç içinde uzaktan eÄŸitim yoluyla eÄŸitim yapılarak ortaya çıkan boÅŸluk kısmen de olsa giderilebilir. Bu süre boyunca toplum aşı ve tedavi yöntemlerinde yaÅŸanan karışıklıkları da ortadan kaldıracak doÄŸru bir yol bulacaktır.
Okullarda eÄŸitim öÄŸretimin devamlılığı açısından ödev ağırlıklı program uygulanmalı böylece ev ortamında öÄŸrenci ders çalışmaya yönlendirilerek devamlılık saÄŸlanmalıdır.
Son yıllarda dünyanın geliÅŸmiÅŸ ülkelerinde hızla büyüyen 'uzaktan eÄŸitim' ülkemizde de bu fırsattan istifade geliÅŸtirilmelidir. Bu çalışmaların yapılabilmesi için ülkemizde gerekli altyapı mevcuttur.
2010-2011 öÄŸretim yılı erken baÅŸlatılarak bu yıl ertelenen konular öÄŸrencilere daha iyi bir dönemde aktarılabilir. Ülkemizde yaz aylarında öÄŸrencilere 2.5 ay kış aylarında ise 15 gün tatil verilmektedir. Bu deÄŸiÅŸtirilerek yaz aylarında 1.5 ay kış aylarında ise 1 ay tatil edilmesi daha saÄŸlıklı olacaktır.
TÖDER baÅŸkanı Enver Yücel'in bu tespit ve önerileri konusunda MEB'in ve ÖSYM'nin alacağı kararlar merakla bekleniyor.
19.11.2009 - Hit:2439 - Kaynak:egitimgazetesi.com