Eriksonun Psikososyal Gelişim Kuramları adlı doküman sinifogretmeniyiz.biz sitemizin
kategorisinde yer almaktadır. Bu kategoride
dosyasına benzeyen başka dokümanlar dabulabilirsiniz. Bu kategori de ilkokul 1.sınıf, 2.sınıf, 3.sınıf, 4.sınıf ve ortaokul 5.sınıf, 6.sınıf, 7.sınıf, 8.sınıf dosya ve dokümanlarına ulaşabilirsiniz.
Dosyayı indirmek için aşağıdaki hemen indir bağlantısına tıklamanız yeterlidir.
Erikson'un Psikososyal Geli�im Kuram�
ER�KSON VE PS�KOSOSYAL GEL���M �nsan geli�imini d�nemler halinde inceleyen kuramlardan biri de, psikososyal geli�imi konu edinen ve Erik. H. Erikson taraf�ndan geli�tirilen kuramd�r. Erikson �nceleri klasik Psikoanalitik kuram� benimsemi�, fakat daha sonra psikanalizin eksik yanlar�n� g�rerek kendi kuram�n� geli�tirmi�tir; kuram�n� geli�tirirken psikanalizden de yararlanm��t�r. Psikoanalitik yakla��mdan farkl� olarak, �ocukluk d�nemlerinin yan� s�ra ergenlik, yeti�kinlik ve ya�l�l�k d�nemlerine de yer vermi�tir. Bunun yan� s�ra, insan geli�iminde k�lt�rel, sosyal ve �evresel etkenlerin �nemini vurgulam��t�r. Erikson’a g�re uygun �evresel �artlar ortaya ��kt���nda daha �nceki ya�ant�lara ba�l� olmaks�z�n sa�l�kl� d�nemler ge�irile bilir. Erikson’un kuram�n�n dayand��� temel d���nceler �unlard�r: • Genel olarak insanlar�n temel ihtiya�lar� ayn�d�r. • Benlik ya da egonun geli�imini temel ihtiya�lar�n kar��lanmas�yla olu�maktad�r. • Geli�im d�nemler halinde meydana gelir. • Her d�nem geli�im i�in f�rsatlar sa�layan bir krizle veya pisikososyal problemle nitelenir. • Farkl� d�nemler bireyin g�d�lenmesinde farkl�l�klar olu�turur. Erikson’un pisikososyal geli�im kuram� �ok yayg�n kabul g�rmesine kar��n, baz� ele�tiriler de alm��t�r; �ne s�rd��� g�r��ler genellikle kontroll� ara�t�rmalara dayanmayan ki�isel ve �znel yorumlard�r. B kuram ile ilgili olarak yap�lan bir di�er ele�ride �ocuklar�n bir d�nemden di�erine nas�l ge�tiklerinin yeterince a��klanmad��� konusundad�r. ( Biehler ve Snowman, 1986 )
Erikson’a g�re d�nemler �unlard�r:
0-6 Ya� Aras� Psikososyal Geli�im Erikson 0-6 ya�lar� aras�nda �� d�neme yer vermektedir; a. ) Temel g�vene kar�� G�vensizlik ( 0 ile 1.5 ya� ) b. ) �zerkli�e kar�� ��phe ve Utan� (1.5 ile 3 ya� ) c. ) Giri�kenli�e kar�� Su�luluk ( 3 ile 6 ya� )( Sel�uk, 1996; ss 46. 47. 48. ) Birinci d�nem:TEMEL G�VENE KAR�I G�VENS�ZL�K ( 0- 18 AY) �lk d�nem, do�umdan bir bu�uk ya��na kadar s�ren bir d�nemi kapsar. Freud’un �nerdi�i geli�im d�nemlerinden oral d�neme denk d��er. Bu d�nem de haz b�lgesi a��zd�r. Belli ba�l� davran�� bi�imi olarak emme, ya da i�ine alma g�sterile bilir. Bebek bu d�nem de etraf�ndaki uyar�c�lar� i�ine alma g�sterilebilir. Bebek bu d�nem de etraf�ndaki uyar�c�lar� i�ine almaya �al���r. Bunu hem emme bi�iminde, hem de di�er duyu organlar�yla yapmaya �al���r. �rne�in g�zleriyle etraf�nda g�rd�klerini i�ine almaya �al���r. Bu d�nemin ikinci k�sm�n da di� ��karma ile birlikte �s�rma davran��� g�r�lmeye ba�lar. Bu d�nem uygun �ekilde ge�irilmedi�i takdirde, a��zla ve i�e almayla ilgili bir tak�m davran��lar s�kl�kla g�r�lebilir: Sigara i�me gibi ( Bacanl�, 1998; s 70. ) Erikson’a g�re bebekler anne ya da bak�c�lar�n�n davran��lar�nda g�venilebilirlik sezdikleri zaman onlara kar�� temel bir g�ven duygusu geli�tirirler. �rne�in, bebek a�lad���, ac�kt��� ve alt�n� �slatt���nda hemen rahats�zl��� gideriliyorsa, annesine ve yahut kendisine bakan ki�iyi yan�nda bulmazsa ona kar�� bir g�vensizlik duygusu geli�tirir. E�er bir �ocuk annesi yan�ndan ayr�ld���nda gereksiz bir korkuya kap�lmaks�z�n sakin bir vaziyette durabiliyorsa, bu onun annesine kar�� temel g�ven duygusu geli�tirdi�inin bir g�stergesidir. Aksi halde, bebek ihtiyac� olmasa bile annesi yan�ndan ayr�l�r ayr�lmaz a�lamaya ba�lar. Bura da “sana g�venmiyorum, beni b�rak�p gideceksin, daha �nce de b�yle yapm��t�n” mesaj� vard�r. Temel g�ven duygusundan yoksun yeti�mi� olan �ocuklar, ileriki hayatlar�nda sosyal ili�ki kurmaktan �ekinen kendine g�vensiz ki�iler olabilirler. Ancak, ki�i daha sonraki d�nemlerde bu eksikli�ini telafi edebilirse sa�l�kl� sosyal ili�kiler kurabilen ve kendine g�venen bir insanda olabilir. Bu Erikson’un antidetarminist yakla��m�n�n bir sonucudur. ( Sel�uk,1996; ss 48. 49. ) �kinci d�nem:�ZERKL��E KAR�I ��PHE VE UTAN� (18 AY 3 YA� ) �kinci d�nem bir bu�uk ya��nda ba�lay�p �� ya� civar�nda biten ve Freud’un anal d�nemine kar��l�k gelir. Anal d�nem haz ve ilginin d��k�lama ve b�rakma davran��lar�n� yo�un bir �ekilde kullan�r. Bu d�nemde haz kayna�� d��k� b�lgesi ve ilgili bu iki davran�� bi�imidir. Erikson bu davran�� bi�imini tutma ve f�rlatma olarak geni� anlamda eli almaktad�r. Bu d�nem tuvalet e�itiminin a��r bast��� d�nemdir. ( Bacanl�, 1998 ; s 71 ) Bu d�nemde yeti�kinlerin �ocuklar �zerinde bask� kurduklar� bir konu da tuvalet e�itimidir. Erikson bundan “tuvalet e�itimi sava�lar� �eklinde s�z etmektedir: Tuvalet e�itiminde cezaland�r�c� ve utand�rmaya y�nelik bir tutum izleyen ana babalar, �ocu�un utanma ve ��phe duygular�na y�neltmektedir. A��r�c� koruyucu, k�s�tlay�c� ve cezaland�r�c� ana baba tutumu da �zerkli�i engelleyen etkenler aras�ndad�r. ( Sel�uk,1996; s 50. ) Ayn� zamanda bu d�nem inat��l�k d�nemidir. Bu d�nemde �ocuklar inatla bir �eyi ellerine al�r, inatla onu savunur ve korur veya istemedikleri �eyleri de ve inatla f�rlat�r, atarlar. �stemedikleri �eyi tutturmak da istedikleri �eyi ellerinden almak da zor olur. �ocuklar genellikle bu iki davran��� birbirlerinden ay�rmazlar. Yani �ocuk hem al�r hem atar. �imdi ald��� bir �eyi hemen de atabilir. ( Bacanl�, 1998 ; s 71 ) ���nc� d�nem:G�R��KENL��E KAR�I SU�LULUK (3-6 YA� ) ���nc� d�nem �� ile alt� ya� aras�n� kapsar. Freud’a g�re fallik d�nemdir. Fallus erkek cinsel organ� anlam�na gelir. Dolay�s�yla, bu d�nemde ki�inin dikkati, ilgisi ve haz duygusu cinsel organlar�na y�nelmi�tir. Freud, kuram�n� bu d�nemde ya�and���n� d���nd��� Oedipus kompleksi �zerine kurmu�tur. Oedipus kompleksi, erkek �ocu�un annesine kar�� (cinsel) bir istek duymas� ve babas�n� rakip olarak alg�lamas� demektir. ( Bacanl�, 1998 ; s 71 ) Giri�kenli�e kar�� su�luluk d�nemindeki �ocuk kendisinin ve aile �yelerinin rollerini daha a��k bir �ekilde kavramaya ba�lar. �evresindeki bireylerle yak�n ili�kiler kurar ihtiya�lar�n� kar��larken daha aktif ve sald�rgand�r. Cinsiyet organlar� konusunda baz� meraklar�n� gidermek �abas�ndad�rlar. �� ile alt� ya�lar�ndaki �ocuklar motor becerileri geli�ti�i i�in sosyal ili�kilere daha fazla kat�l�rlar. Bunun yan� s�ra merak ve ara�t�rma duygular�n� tatmin etmek i�in �e�itli faaliyetlerde bulunurlar. Bu faaliyetlerde ba�ar�s�z olurlarsa su�luluk duygusu geli�tire bilirler. �ocu�un yapt��� i�lerin yeti�kinler taraf�ndan engellenmesi, ana baban�n yanl�� e�itim y�ntemleri kullanmas� da su�luluk duygusuna y�nelten etkenler aras�ndad�r. ( Sel�uk,1996; s 50. ) 6-12 Ya� Aras� Psikososyal Geli�im D�rd�nc� d�nem:�ALI�KANLI�A KAR�I A�A�ILIK DUYGUSU (6-12 ya�) D�rd�nc� d�nem Freud, kuram�n� cinsellik ve �zelde �ocuk cinselli�i �zerine kurdu�u i�in, bu d�nemi de cinsellik a��s�ndan yorumlamaktad�r. Bu d�nemde cinsellik �rt�l�r. Bu y�zden Freud bu d�neme �rt�l� (latent) d�nem ad�n� vermi�tir. Hakikaten, �ocuk bu d�nem de cinsel meraklar�n� ans�z�n unutur, hatta kar�� cinsi d��man cins ilan eder. �ocuklar bu d�nemde kendi cinleri ile bir araya gelir ve oynarlar. Erikson bu d�nemi �al��kanl�k duygusunun edinildi�i d�nem olarak tan�mlam��t�r. Bu d�nem okuma, yazma, hesap gibi temel konular�n ��renildi�i d�nemdir. �ocuk bu bilgileri edinirken kendi ile ayn� ya�larda olan di�er �ocuklarla kendini kar��la�t�r�r ve kendisinin �al��kan olup olmad���na karar verir. Her ne kadar genel olarak �ocu�un bu �ekilde ba�kalar� ile kar��la�t�r�lmalar� tavsiye edilmez ise de gerek ��retmen, gerek ana baba gerek tan�d�klar gerekse �ocu�un kendisi onu ba�kalar� ile kar��la�t�r�r. E�itimciler �ocu�un ba�kalar� ile de�il, kendi ba�ar�lar� ile de�erlendirilmesi ve kar��la�t�r�lmas� ve �ocu�un yanl��lar�n�n de�il, do�rular�n�n �zerinde durulmas� gerekti�ini s�ylerler. Ayr�ca herkesin iyi yapt��� i� vard�r, �nemi olan bu i�in bulunmas�d�r. O zaman �ocu�un a�a��l�k duygusu edinmemesi sa�lanabilir. ( Bacanl�, 1998 ; s 72 ) 12-18 Ya� Aras� Psikososyal Geli�im Be�inci d�nem:K�ML�K KAZANMAYA KAR�I ROL KARI�IKLI�I ( 12-18 YA� ) Kimlik kazanmaya kar�� rol karma�as� d�nemi on iki on sekiz ya� aras�n� kapsar. Ergenlik d�nemi s�ras�nda “ben kimim ? “ sorusu �ok �nemli hale gelir. Ergen, bu soruyu cevaplarken ana babas�ndan �ok, akran gruplar�ndan etkilenir. H�zl� bir fizyolojik ve fiziksel de�i�me i�indeyken ayn� zamanda gelecekteki e�itimi, kariyeri hakk�nda yeni kararlar verme bask�s�, daha �nce olu�turdu�u psiko-sosyal kimli�ini g�zden ge�irmeye zorlar. Ergenlik d�nemi de�i�me zaman�d�r. Ergen, bu d�nemde aray�� i�indedir ve akran gruplar�na k�r� k�r�ne g�venir. Bu nedenle ergen, akran gruplar� istedi�i i�in antisosyal davran��lar g�sterebilir. Ergenin cevap bulmas� gereken bir�ok soru vard�r. Bunlardan baz�lar�, “�ocuk mu, yoksa yeti�kin miyim ? “ “bir g�n anne yada baba olacak m�y�m, ba�ar�l� m�, yoksa ba�ar�s�z m� olaca��m ? “ vb. B�t�n bu sorular� ve duygular� a��kl��a kavu�turmada, ��z�mlemede ��retmen ve ana babalar,ergene yard�m edebilirler. ��retmen ve ana babalar, ergene bir yeti�kin olarak davranmal� ; onunla sevgi ve sayg� temeline dayal� bir dostluk kurmal�d�rlar. Ergenin sa�l�kl� bir �ekilde kimli�ini kazanmas�nda, �evresinde uygun �zde�imler kurabilece�i (model alabilece�i ) yeti�kinlerin bulunmas� �nem ta��maktad�r. Erikson’a g�re bu d�nemde ergen ba�ar�l� bir �ekilde kimlik kazanma sorununu ��zerse, kendine g�venen, kendinden emin bir ki�i olarak ya�am�n� s�rd�re bilir ve ba�ar�l� olur. Aksi durumda ise rol karma�as�, ya�am�n gelecek d�nemlerinde de bu kriz ��z�mlenince�e kadar s�recektir. �rne�in; ne yapmak istedi�ine karar veremeyen, bir i�ten �b�r�ne atlay�p bocalayan, �ocuk gibi davranan yeti�kinler, hen�z kimlik kazanma krizini ��z�mleyememi� ki�ilerdir. ( Senemo�lu, 2000 ; s 84 ) Alt�nc� d�nem:YAKINLI�A KAR�I YALNIZLIK Ergenlik d�nemindeki kimlik kazanma �abalar� bu d�nemde b�y�k �l��de ortadan kalmaktad�r. Gen�, art�k �evresindeki insanlarla yak�n ili�kiler kurmaya ve sorumluluk almaya haz�rd�r. Bu d�nemde dostluk sevgi ve cinsiyet ili�kileri �nem kazanmaktad�r. Birey bu ili�kileri i�inde bulundu�u toplumun kurallar� �er�evesinde y�r�tmeye �al��maktad�r. ��nk� art�k daha ger�ek�i olmaya ba�lam�� ve toplumla aras�ndaki �at��maya bir son vermi�tir. Kurulan dostluklar ve arkada�l�klar daha ger�ek�i temellere oturtulur ve yap�lan i�lerde bir s�reklilik g�r�l�r. Duygusal yap�daki oynakl�k yerini bir s�kunete b�rak�r. Bu d�nemde kar��la��lan meselelerden biri de e� se�imidir. Birey ergenlik d�nemindeki kar�� cins anlay���n� bir kenara b�rakarak, ger�ek sevgiye ve payla�maya dayal� bir evlilik yapma iste�ini ta��r. Bu d�nemde dikkati �eken bir ba�ka konu da meslek se�imidir. Ki�i kendi yeteneklerine ve ki�ili�ine uygun bir meslek se�me arzusundad�r. Arkada�l�k kurma, evlilik ve meslek se�imi gibi konularda ba�ar�s�z olan bireyler, yak�n ili�kiler kurmad�klar� i�in yaln�zl��a d��er ve kendilerini mutsuz hissederler. �evrelerindeki insanlarla kurduklar� ili�kiler yal�n ve y�zeyseldir. ( Sel�uk,1996; ss 55. 56. ) Yedinci d�nem:�RETKENL��E KAR�I DURGUNLUK Bu d�nem, orta yeti�kinlik y�llar�n� kapsar. Ki�i �nceki evreleri ba�ar�l� olarak atlatm��sa bu d�nemde �retken, verimli ve yarat�c�d�r. �ocuklar� yoluyla neslini devam ettirmek �nem ta��r. Ki�i evi d���nda da topluma yararl� i�ler yapabilece�i, kendinden sonraki ku�aklara rehberlik edebildi�i s�rece �retkendir. Bunlardan mahrum olan bireyler �retkenli�in aksine bir i�e yaramama duygusuna kap�labilir ve durgunluk d�nemine girebilirler. Sahte, k�ks�z ili�kiler kurar kendi doyumunu ve ��kar�n� �ncelikle g�zetirler. (Erikson,1980,s.103) Bu d�nemdeki krizi, bireyin olumlu bir �ekilde atlatmas�nda evini, i�ini payla�t��� ki�ilerle, yani �evresinde yo�un etkile�imde bulundu�u bireylere �nemli roller d��mektedir. Bireye, i�e yarad���, toplum i�in, ba�kalar� i�in gerekli oldu�u duygusu ya�at�lmal�d�r. Ev ve ev d���ndaki �al��malar� �d�llendirilmelidir. ( Senemo�lu, 2000 ; s 85 ) Sekizinci d�nem:BENL�K B�T�NL���NE KAR�I UMUTSUZLUK Bu d�nem, insan hayat�n�n ya�l�l�k d�nemini kapsar. Hayat�n�n bu son d�neminde birey �nceki d�nemlerde yapt�klar�n�n bir muhasebesini yapar ve bir senteze ula�maya �al���r. Bu ama�la anlaml� ve de�erli bir hayat ge�irip ge�irmedikleri konusunda �z ele�tiri yaparlar. Bilhassa bir �nceki d�nemde �retken olmu� insanlar bu d�nemi daha rahat ge�irebilir. B�yle ki�iler ge�mi�te yapt�klar� iyi ve k�t� �eyleri kullanabilir ve b�t�nl��e ula�abilir ve kendilerini kabul ettikleri ve ba�kalar�ndan da kabul g�rd�kleri i�in mutludurlar. Buna kar��l�k �retken olamam�� kimli�ini bulamam�� ki�iler hayatlar�n� bo�a ge�irdiklerini d���nerek umutsuzlu�a d��erler. Umutsuzluk i�indeki bir ya�l� �l�mden korkar, uyumsuz bir insan olur ve “ke�ke ge�mi�te ��yle yapmasayd�m” d���ncesi a��rl�k kazan�r. Bireyler bu d�nemde daha dindarla��r, hacca gider, dini etkinliklere daha s�k kat�lmaya ba�larlar. ( Sel�uk,1996; ss 55. 56. )
Not:�niversite notlar�ndan derlenmi�tir.
http://www.sinifogretmeniyiz.biz