Forum | Sınıf Öğretmeniyiz Biz | Sınıf Öğretmenlerinin Kaynak Sitesi | http://www.sinifogretmeniyiz.biz
Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

Benden Taşanlar


Bekir  Berkiten
Aktif Üye - Öğretmen
- (bekir7133)
Cevap:Benden Taşanlar (14.7.2014 22:26:26)

Ben Yazarken Kalem Kullanmam-Bekir BERKİTEN

İmza:Kendimi en üstün gördüğümde beni aşağıya çekmek için uzanan elleri gördüm.Kendimi en küçük gördüğümde ise bana yardım etmek için yukarıdan uzanan elleri gördüm. Biz üçüncü sınıfız,üçüncü sınıf değil.
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Hanife Şimşek, Duygu Aydın,
Hanife  Şimşek
Uzman Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (simsek67)
Cevap:Benden Taşanlar (15.7.2014 23:58:12)

 Alıntı

Çok güzel bir çalışma olmuş Bekir öğretmenim.Emeğinize sağlık.

İmza:İnsanların kanatları yok,insanların kanatları yüreklerinde.          N.H. RAN
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Bekir Berkiten,
Bekir  Berkiten
Aktif Üye - Öğretmen
- (bekir7133)
Cevap:Benden Taşanlar (16.7.2014 04:04:31)

 Alıntı
Alıntı Sahibi: Hanife  Şimşek

Çok güzel bir çalışma olmuş Bekir öğretmenim.Emeğinize sağlık.


Eyvallah Hanife Öğretmenim. Çok sağ olun. Selam ve saygıyla.

İmza:Kendimi en üstün gördüğümde beni aşağıya çekmek için uzanan elleri gördüm.Kendimi en küçük gördüğümde ise bana yardım etmek için yukarıdan uzanan elleri gördüm. Biz üçüncü sınıfız,üçüncü sınıf değil.
Bu mesaja teşekkür edenler:
Bekir  Berkiten
Aktif Üye - Öğretmen
- (bekir7133)
Cevap:Benden Taşanlar (21.7.2014 01:08:05)

Biraz da kelime oyunu yapalım mı,toplama,çıkarma,bölme ve çarpmayla.

Toplantıyı bölene laf çarp,çıkıp gitsin.

Toplantıyı bölene çarparak çıktı.

Toplandınız;çıkarken bölünün,çarpışmayın.

Selvi gibi uzun ve ince görürdü aynaya bakınca kendini,
Bu sevinçle bütün düşünceleri bölünür,
Tokasını çıkarır,
Saçını arkaya doğru toplar,
Kalbi tatlı tatlı çarpardı.
Ama yaşı ile kilosunu çarpıp,
Ayakkabı numarası ile toplayınca,
Aklı başından çıkar,
Üzüntüsünden kırk parçaya bölünürdü.

İmza:Kendimi en üstün gördüğümde beni aşağıya çekmek için uzanan elleri gördüm.Kendimi en küçük gördüğümde ise bana yardım etmek için yukarıdan uzanan elleri gördüm. Biz üçüncü sınıfız,üçüncü sınıf değil.
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Mahir Emre K., Mustafa A.,
Mahir  Emre K.
Tecrübeli Üye - 2.Sınıf Öğretmeni
- (travis)
Cevap:Benden Taşanlar (7.8.2014 17:20:31)

 Alıntı
Alıntı Sahibi: Bekir  Berkiten
Biraz da kelime oyunu yapalım mı,toplama,çıkarma,bölme ve çarpmayla.

Toplantıyı bölene laf çarp,çıkıp gitsin.

Toplantıyı bölene çarparak çıktı.

Toplandınız;çıkarken bölünün,çarpışmayın.

Selvi gibi uzun ve ince görürdü aynaya bakınca kendini,
Bu sevinçle bütün düşünceleri bölünür,
Tokasını çıkarır,
Saçını arkaya doğru toplar,
Kalbi tatlı tatlı çarpardı.
Ama yaşı ile kilosunu çarpıp,
Ayakkabı numarası ile toplayınca,
Aklı başından çıkar,

Üzüntüsünden kırk parçaya bölünürdü.


ne değişik bir çalışma olmuş Bekir öğretmenim

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Mahir  Emre K.
Tecrübeli Üye - 2.Sınıf Öğretmeni
- (travis)
Cevap:Benden Taşanlar (27.9.2014 21:48:51)

"Bir toplum düşünün; yöneten, yönetilen, çalışan, büyüyen, evlenen, anne ya da baba olan, kısacası yaşayan herkesin kör olduğu. Gerçek anlamda değil ama… Yani fiziksel olarak… Her birinin gözlerinde birer göz bağı olduğunu, herkesin bildiği tek rengin siyah olduğu bir toplum. İşte bu toplum içerisinde gözleri gören bir birey olarak hayata adım attığınızı, göz bağı takmadığınızı düşünün. Maviyi, sarıyı, kırmızıyı, moru hatta beyazı tanıyan bir birey, belki de beyaza aşık bir birey. İşte bu halinizle, siyah bir toplumda aşkınızı yaşayabilir misiniz? Ya da herhangi birine beyazı anlatabilir misiniz? Cevabı basit, anlatamazsınız. O toplum içerisinde bilinen, kabul edilen tek renk siyah iken birey beyaza olan aşkını anlatırsa ya dışlanır ya da atılır. Yani siyah toplum kendisi gibi olmadığınız için sizi yargılar, evcilleştirmek için çabalar ve başaramadığı son noktada ise sizi ötekileştirir.

İnsan, tüm çağlar pek çok toplumun parçası olmuş ve bütün bu toplumlar içerisinde kendisine yüklenen zorunlu aidiyetleri ile doğumuyla getirdiği doğal aidiyetleri arasında sıkışıp kalmıştır. Bu sıkışıklığın sonucunda da ya özgür fakat dışlanmış bir birey olarak ya da itaat eden, sorgulamayan, toplumun bir parçası olarak hayatına devam etmeyi seçmiştir. Demokratik ya da monarşik, her ne şekilde olursa olsun bir zümre tarafından yönetilen ve evcilleştirmiş kişilerin oluşturulduğu toplumlarda özgür bir birey olmak arasında hiçbir fark yoktur. Ya körmüş gibi davranıp toplum tarafından korunur bir yapının parçası olursunuz ya da renkleri haykırıp toplumdan dışlanır ancak özgür ve doğal olarak yaşadığının bilincinde olan bir birey olursunuz. Seçim her ne kadar baskı altında görünse de insanın iradesinde ve özgürlük adına göze alabileceği risklerde gizlidir."

not: http://www.youtube.com/watch?v=mC57rpO8ChA eşliğinde okuyunuz.

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Şeniz Karaşah,
Osman Ali  Aydın
Uzman Üye - Öğretmen
- (Betşe)
Cevap:Benden Taşanlar (5.10.2014 21:24:02)

Ailenin reisi olmak kolay mı?Her bireyin sourmluluğu sana ait.Bu yük ben küçükken babamda idi.

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Osman Ali  Aydın
Uzman Üye - Öğretmen
- (Betşe)
Cevap:Benden Taşanlar (6.10.2014 20:10:47)

Birikim ve tecrüben varsa bir şeyler taşar kişiden.

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:

HIZLI CEVAP (5 Üye Puanı)

Cevap Yazmak İçin Giriş Yapın veya Üye Olun
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin