Sinema Günleri
Cevap:Sinema Günleri (23.6.2013 08:25:30)
-Agora
-Persepolis
-İncendies
-Kelebek Etkisi
-Peki Şimdi Nereye
-Akıl Oyunları
-İsa'nın Çilesi
- Bir Zamanlar Anadolu'da
-Her Çocuk Özeldir
-Sağ Salim
-Kraliçe Margot
-Lucie Aubrac
-3 İdiot
-Black
-Guguk kuşu
-Otomatik Portakal
-Game of Thrones (Dizi)
-Fringe (Dizi)
Bir de korku filmi izlemek isteyenler için bir öneri vardı.. Ben izleyemediğimden sona sakladım
"Paranormal Aktiviteler"
İmza:
Bu mesaj, konuyla ilgili önemli bilgiler içerdiğinden sabitlenmiştir ve her sayfada görünür.
İzleyeceğimiz filmleri sırayla yazalım buraya, tanıtım sayfamızdan yararlanarak.. Tanıtım sayfasında filmler hakkında yaptığımız yorumlarla tanıtımlar birbirine karışmasın istedim.. (Tarihlendirdim ama farklı yapalım derseniz değiştirelim arkadaşlar..) -Agora
-Persepolis
-İncendies
-Kelebek Etkisi
-Peki Şimdi Nereye
-Akıl Oyunları
-İsa'nın Çilesi
- Bir Zamanlar Anadolu'da
-Her Çocuk Özeldir
-Sağ Salim
-Kraliçe Margot
-Lucie Aubrac
-3 İdiot
-Black
-Guguk kuşu
-Otomatik Portakal
-Game of Thrones (Dizi)
-Fringe (Dizi)
Bir de korku filmi izlemek isteyenler için bir öneri vardı.. Ben izleyemediğimden sona sakladım
"Paranormal Aktiviteler"
İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Hanife Şimşek, Mustafa A.,
Cevap:Sinema Günleri (28.7.2013 22:11:52)
Alıntı
Shakespeare i çok severim.Ve şu beğenmediğim ! Ç.T.Çocuklar kitabında altını çizdiğim yerleri araştırıp,not alıyordum.-Bir daha bir kitaba sevmedim demeyeceğim bundan böyle- Bir yerinde bu isim vardı ve kendisini Shakespeare filmlerine adamış olduğu bilgisini okudum.1948de Hamletle,1965te Othelloyla en iyi erkek oyuncu seçilmiş.Ve ben yine kızıyorum kendime.Ben bunu nasıl bilmem ? Sanırım biraz da gereksiz yere kızıyorum.Böyle böyle birikecek değil mi ama ?
Siyah beyaz filmleri severim ben.*Dean MARTİN i de severim.O siyah beyaz görüntülerle şarkı söylerken çok beğenirim**.Bu filmleri izlemek istiyorum.Othello ve Hamlet i bir kez daha okuduktan sonra.Tabiiki alt yazılı bulabilirsem
İmza:
Alıntı
Alıntı Sahibi: Travis Driver
Siyah beyaz hamlet. Neden sevcan ?
Siyah beyaz hamlet. Neden sevcan ?
Shakespeare i çok severim.Ve şu beğenmediğim ! Ç.T.Çocuklar kitabında altını çizdiğim yerleri araştırıp,not alıyordum.-Bir daha bir kitaba sevmedim demeyeceğim bundan böyle- Bir yerinde bu isim vardı ve kendisini Shakespeare filmlerine adamış olduğu bilgisini okudum.1948de Hamletle,1965te Othelloyla en iyi erkek oyuncu seçilmiş.Ve ben yine kızıyorum kendime.Ben bunu nasıl bilmem ? Sanırım biraz da gereksiz yere kızıyorum.Böyle böyle birikecek değil mi ama ?
Siyah beyaz filmleri severim ben.*Dean MARTİN i de severim.O siyah beyaz görüntülerle şarkı söylerken çok beğenirim**.Bu filmleri izlemek istiyorum.Othello ve Hamlet i bir kez daha okuduktan sonra.Tabiiki alt yazılı bulabilirsem
İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Jonathan Livingston, Mahir Emre K.,
Cevap:Sinema Günleri (28.7.2013 22:40:50)
İnsan her şeyi bilmek zorunda değil sevcan ve zaten bilemez de.
Siyah beyaz filmleri ben de severim.
İmza:
İnsan her şeyi bilmek zorunda değil sevcan ve zaten bilemez de.
Siyah beyaz filmleri ben de severim.
İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Svcn Svcn,
Cevap:Sinema Günleri (28.7.2013 22:49:09)
beethoven-ı anlamak
Her izlediğimde ağlayasım gelir.Ve bazen hiç utanmam,ağlarım ! Bu ve bunun dışındaki birçok sahnede.Ya ben şu adamın yaşadığı zamanlarda yaşamış olsaydım,şu kızın kıyafetini giyebilseydim,adam aksi ama değer...
İmza:
beethoven-ı anlamak
Her izlediğimde ağlayasım gelir.Ve bazen hiç utanmam,ağlarım ! Bu ve bunun dışındaki birçok sahnede.Ya ben şu adamın yaşadığı zamanlarda yaşamış olsaydım,şu kızın kıyafetini giyebilseydim,adam aksi ama değer...
İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Cevap:Sinema Günleri (28.7.2013 22:49:59)
Bu arada ağlamak üzüntüden falan değil ! Farklı bir duygu.Bir şeyler tavan yapıyor.Coşku katıyor vs...
İmza:
Bu arada ağlamak üzüntüden falan değil ! Farklı bir duygu.Bir şeyler tavan yapıyor.Coşku katıyor vs...
İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Cevap:Sinema Günleri (28.7.2013 22:50:58)
en sevdiklerim rita hayworth, ava gardner, marilyn monroe, audrey hepburn, ingrid bergman, greta garbo ve humprey bogart dır. casablanca ve çıplak ayaklı kontes de favori filmler. hem ağlamak olabilir. insan bazen izlediğine kendini kaptırır.
as time goes by sam.
İmza:
en sevdiklerim rita hayworth, ava gardner, marilyn monroe, audrey hepburn, ingrid bergman, greta garbo ve humprey bogart dır. casablanca ve çıplak ayaklı kontes de favori filmler. hem ağlamak olabilir. insan bazen izlediğine kendini kaptırır.
as time goes by sam.
İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Cevap:Sinema Günleri (28.7.2013 23:04:46)
Alıntı
İmza:
Alıntı
Alıntı Sahibi: Travis Driver
en sevdiklerim rita hayworth, ava gardner, marilyn monroe, audrey hepburn, ingrid bergman, greta garbo ve humprey bogart dır. casablanca ve çıplak ayaklı kontes de favori filmler. hem ağlamak olabilir. insan bazen izlediğine kendini kaptırır.
as time goes by sam.
en sevdiklerim rita hayworth, ava gardner, marilyn monroe, audrey hepburn, ingrid bergman, greta garbo ve humprey bogart dır. casablanca ve çıplak ayaklı kontes de favori filmler. hem ağlamak olabilir. insan bazen izlediğine kendini kaptırır.
as time goes by sam.
İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Cevap:Sinema Günleri (29.7.2013 01:11:55)
az önce çok güzel bir film izledim.
Paris'te Son Konser", gişe rekorları kıran, sinema seyircisinin gönlünü fetheden bir prodüksiyon olarak, 2009 yılının ses getiren filmlerinden oldu... Radu Mihaileanu, Yaşam Treni ve Bir Şans Daha adlı hafif dramlarıyla da, öncesinde büyük başarı kazandı. Fransa'da ilgiyle izlenen Paris'te Son Konser, melodramatik bir anlatımla yine aynı tarzı yakalıyor. Sahte Bolşoy Filarmoni iş başında! Mihaileanu kimlik meselesini sorgularken bu kez mizahın dozunu artırıyor ve malzemeyi klasik müzikle harmanlıyor. Eski orkestra şefi Andrei Filipov, orkestrasının üyelerini yeniden bir araya toplama fırsatını hemen değerlendirir. Tek bir konser için Moskova'dan Paris'e gidecek ve kendilerini Bolşoy Filarmoni olarak tanıtacaklardır. Ancak Andrei'in Paris'te bir işi daha vardır; solo kemancıları olacak genç bir kadınla görüşmesi gerekmektedir. Karanlık sırları nedir? Gerçek Bolşoy ise, nefesini enselerinde hissettirecektir.
klasik müzik sevmeniz şart değil. insanın yüreğine işliyor.
Paris' te Son Konser; baştan sona keyifle izlenen, hikayesi ile biraz tanıdık gelse de, klasik müziğin filmin yapısına başarı ile eklemlendiği, birçok festivalde de övgüyle karşılanmış bir film. Rus toplumunun absürt tarafı ve Yahudi toplumunun ticari kafasına mizahi göndermelerle süslenmiş hikayesi size keyifli dakikalar vadediyor.
Ekler
-------------------------------------------
19559846_jpg-r_160_240-b_1_d6d6d6-f_jpg-q_x-xxyxx. (Gösterim:1)
-------------------------------------------
İmza:
az önce çok güzel bir film izledim.
Paris'te Son Konser", gişe rekorları kıran, sinema seyircisinin gönlünü fetheden bir prodüksiyon olarak, 2009 yılının ses getiren filmlerinden oldu... Radu Mihaileanu, Yaşam Treni ve Bir Şans Daha adlı hafif dramlarıyla da, öncesinde büyük başarı kazandı. Fransa'da ilgiyle izlenen Paris'te Son Konser, melodramatik bir anlatımla yine aynı tarzı yakalıyor. Sahte Bolşoy Filarmoni iş başında! Mihaileanu kimlik meselesini sorgularken bu kez mizahın dozunu artırıyor ve malzemeyi klasik müzikle harmanlıyor. Eski orkestra şefi Andrei Filipov, orkestrasının üyelerini yeniden bir araya toplama fırsatını hemen değerlendirir. Tek bir konser için Moskova'dan Paris'e gidecek ve kendilerini Bolşoy Filarmoni olarak tanıtacaklardır. Ancak Andrei'in Paris'te bir işi daha vardır; solo kemancıları olacak genç bir kadınla görüşmesi gerekmektedir. Karanlık sırları nedir? Gerçek Bolşoy ise, nefesini enselerinde hissettirecektir.
klasik müzik sevmeniz şart değil. insanın yüreğine işliyor.
Paris' te Son Konser; baştan sona keyifle izlenen, hikayesi ile biraz tanıdık gelse de, klasik müziğin filmin yapısına başarı ile eklemlendiği, birçok festivalde de övgüyle karşılanmış bir film. Rus toplumunun absürt tarafı ve Yahudi toplumunun ticari kafasına mizahi göndermelerle süslenmiş hikayesi size keyifli dakikalar vadediyor.
Ekler
-------------------------------------------
19559846_jpg-r_160_240-b_1_d6d6d6-f_jpg-q_x-xxyxx. (Gösterim:1)-------------------------------------------
İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Jonathan Livingston,
Cevap:Sinema Günleri (29.7.2013 01:47:25)
Alıntı
İzlenmeli travis
İmza:Onun yanında benim kendimi gerçekleştirmem başarısızlığa uğrayamazdı.
Alıntı
Alıntı Sahibi: Travis Driver
az önce çok güzel bir film izledim.
Paris'te Son Konser", gişe rekorları kıran, sinema seyircisinin gönlünü fetheden bir prodüksiyon olarak, 2009 yılının ses getiren filmlerinden oldu... Radu Mihaileanu, Yaşam Treni ve Bir Şans Daha adlı hafif dramlarıyla da, öncesinde büyük başarı kazandı. Fransa'da ilgiyle izlenen Paris'te Son Konser, melodramatik bir anlatımla yine aynı tarzı yakalıyor. Sahte Bolşoy Filarmoni iş başında! Mihaileanu kimlik meselesini sorgularken bu kez mizahın dozunu artırıyor ve malzemeyi klasik müzikle harmanlıyor. Eski orkestra şefi Andrei Filipov, orkestrasının üyelerini yeniden bir araya toplama fırsatını hemen değerlendirir. Tek bir konser için Moskova'dan Paris'e gidecek ve kendilerini Bolşoy Filarmoni olarak tanıtacaklardır. Ancak Andrei'in Paris'te bir işi daha vardır; solo kemancıları olacak genç bir kadınla görüşmesi gerekmektedir. Karanlık sırları nedir? Gerçek Bolşoy ise, nefesini enselerinde hissettirecektir.
klasik müzik sevmeniz şart değil. insanın yüreğine işliyor.
Paris' te Son Konser; baştan sona keyifle izlenen, hikayesi ile biraz tanıdık gelse de, klasik müziğin filmin yapısına başarı ile eklemlendiği, birçok festivalde de övgüyle karşılanmış bir film. Rus toplumunun absürt tarafı ve Yahudi toplumunun ticari kafasına mizahi göndermelerle süslenmiş hikayesi size keyifli dakikalar vadediyor.
az önce çok güzel bir film izledim.
Paris'te Son Konser", gişe rekorları kıran, sinema seyircisinin gönlünü fetheden bir prodüksiyon olarak, 2009 yılının ses getiren filmlerinden oldu... Radu Mihaileanu, Yaşam Treni ve Bir Şans Daha adlı hafif dramlarıyla da, öncesinde büyük başarı kazandı. Fransa'da ilgiyle izlenen Paris'te Son Konser, melodramatik bir anlatımla yine aynı tarzı yakalıyor. Sahte Bolşoy Filarmoni iş başında! Mihaileanu kimlik meselesini sorgularken bu kez mizahın dozunu artırıyor ve malzemeyi klasik müzikle harmanlıyor. Eski orkestra şefi Andrei Filipov, orkestrasının üyelerini yeniden bir araya toplama fırsatını hemen değerlendirir. Tek bir konser için Moskova'dan Paris'e gidecek ve kendilerini Bolşoy Filarmoni olarak tanıtacaklardır. Ancak Andrei'in Paris'te bir işi daha vardır; solo kemancıları olacak genç bir kadınla görüşmesi gerekmektedir. Karanlık sırları nedir? Gerçek Bolşoy ise, nefesini enselerinde hissettirecektir.
klasik müzik sevmeniz şart değil. insanın yüreğine işliyor.
Paris' te Son Konser; baştan sona keyifle izlenen, hikayesi ile biraz tanıdık gelse de, klasik müziğin filmin yapısına başarı ile eklemlendiği, birçok festivalde de övgüyle karşılanmış bir film. Rus toplumunun absürt tarafı ve Yahudi toplumunun ticari kafasına mizahi göndermelerle süslenmiş hikayesi size keyifli dakikalar vadediyor.
İzlenmeli travis
İmza:Onun yanında benim kendimi gerçekleştirmem başarısızlığa uğrayamazdı.
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Mahir Emre K.,
Cevap:Sinema Günleri (29.7.2013 03:44:07)
Ben söyleyecektim martı söylemiş
İmza:
Ben söyleyecektim martı söylemiş
İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Jonathan Livingston, Mahir Emre K.,
Cevap:Sinema Günleri (29.7.2013 03:47:50)
Belene...3 bölüm yayınlanmış ve devamı getirilmemiş.2 bölümünü izledik.Çok uykum geldi.1 saate yakın kısmını da yarın izleyeceğiz.Gerçi bir sonla bitmeyecek galiba yarıda kesildiği için çekimler.Dram,dram,dram,...
İmza:
Belene...3 bölüm yayınlanmış ve devamı getirilmemiş.2 bölümünü izledik.Çok uykum geldi.1 saate yakın kısmını da yarın izleyeceğiz.Gerçi bir sonla bitmeyecek galiba yarıda kesildiği için çekimler.Dram,dram,dram,...
İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler: