Forum | Sınıf Öğretmeniyiz Biz | Sınıf Öğretmenlerinin Kaynak Sitesi | http://www.sinifogretmeniyiz.biz
Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

Sağlık Köşemiz


Şeniz  Karaşah
Bilge Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (senizkarasah)
Cevap:Sağlık Köşemiz (6.2.2013 13:41:05)

Bir Kan Pıhtısı = Felç/İnme - Şimdi Tanı için Dördüncü bir Endikatör var: Dil

• Felç (STROKE): İlk üç harfini hatırlayın: S: Smile/ Gülümse. T: Talk/ Konuş. R: Raise/Kaldır.

• Felç Teşhisi

Barbekü esnasında, bir kadın tökezledi ve düştü, paramedikleri çağırmayı önerenlere kendisinin iyi olduğunu, yeni ayakkabıları nedeniyle taşa takıldığını söyledi.

Onu temizlediler ve yeni bir tabak yemek verdiler. Biraz sarsılmış görünse de Jane akşamın geri kalanını eğlenerek geçirdi.

Jane'in kocası daha sonra telefonla arayarak eşinin hastaneye kaldırıldığını söyledi (akşam 06:00'da Jane öldü.) Barbekü'de felç geçirmişti. Eğer felç'in işaretlerini tanımlayabilselerdi, belki de Jane şu anda aramızda olacaktı; bazıları ölmüyor, ama çaresiz ve ümitsiz bir durumda kalıyorlar.

Bunu okumak sadece bir dakikanızı alır.

Bir nörolog felç vakalarını inmenin geldiği zamandan üç saat içinde müdahale edebilse felcin etkilerini tamamen geri çevirebileceğini söylüyor. Püf noktasının felcin tanımlanması, teşhis edilmesi ve üç saat içinde hastanın medikal bakımının başlaması olduğunu söylüyor.

• Felcin tanımlanmasında üç test: "S.T.R."

Bazen felcin semptomlarının tespit edilmesi zordur. Bilinçsiz olmak malesef felakettir. Felç hastası, eğer yakınındaki kişiler tarafından felcin semptomları teşhis edilemezse, ciddi beyin hasarına maruz kalır.

Doktorlar yakında bulunan herhangi birinin üç basit soru sorarak felci teşhis edebileceğini söylüyor:

S *Gülümsemesini söyleyin (Smile)
T *Basit bir cümle kurmasını söyleyin (Talk) (örn. Bu gün dışarısı güneşli.)
R *Her iki kolunu kaldırmasını söyleyin. (Raise)

Hasta bu görevlerin herhangi birini yapmakta zorlanıyorsa, derhal acil servis numarasını arayın ve semptomları almaya gelenlere söyleyin.

•Felcin yeni işareti: Dilinizi çıkarın!

Dikkat: Felcin birbaşka işareti şudur: Hastaya dilini çıkarmasını söyleyin. Eğer dil kıvrılmışsa veya bir tarafa doğru yatmışsa bu da felç işaretlerindendir.


Ekler
-------------------------------------------

603994_10151441552635821_1146356346_n.jpg (Gösterim:1)

-------------------------------------------


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Mustafa A., Duygu Aydın,
Eren  Baydar
Üye - Öğretmen
- (Eren34)
Cevap:Sağlık Köşemiz (7.2.2013 18:46:07)

Melankoli Nedir ? Melankolik Kimdir ?

Ortada hiçbir sebep yokken öylesine durduk yere üzülmek … ağlamak …
Bir yandan yalnızlığı seçmek, diğer yandan insanlarla beraber olamayışının hüznünü duymak …
Toplumsallaşmaktan, bir yere bir kimseye bağlı olmaktan korkmak …
Hüzünlü bir şarkı duyduğunda hiçbir yaşanmışlığı olmamasına rağmen uzaklara dalıp gitmek, acı çekmek …
Güzel bi anı düşünüp özlemek, o anı içine çekip hiç bırakmamaktır …
Aynada, gülen yüzünün ağlayan yanını görebilmektir MelankoLi …
'' Melankoli, hüzünlü olma mutluluğudur '' Victor Hugo

Melankoli derin bir keder içinde hüzünlü, acı çeken, yalnız, umutsuz bir insanın içinde bulunduğu durumdur. Melankolik mizaçlı kişiler mutsuzdur. Yalnızlığı, toplumdan uzaklaşmayı ve insanlardan soyutlanmayı tercih ederler. Diğer insanlarla yakın ilişkiler içine girmekten kaçarlar. Yaşamı boş ve anlamsız bulurlar. Keder, mutsuzluk ve değersizlik duyguları içindedirler. Melankoli depresyona dönüşebilir ve ağır depresyonlarda intihara gidilebilir. Depresyon duygusal çöküntü içine girmektir. (Depresif kişiliktekiler çöküntüye yatkındırlar. Özgüvenleri azdır, kötümserdirler, coşkusuzdurlar, insanlarla ilişki kurmazlar)

(Depresyon genelde günlük klinik deneylere dayanan bir tanımlamadır. Depresyonun arka planını oluşturduğu sıklıkla görülen hüzün; olasılıkla yitirilen bir yakının, günlük yaşamdaki başarısızlıklar, insanlar arasındaki olumsuz ilişkiler sonucu ortaya çıkmaktadır)

Duygusal çöküntü içinde olanlar hüzünlü bir yüz ifadesine sahiptir. (Gözleri ve ağzı aşağıya doğru sarkıktır. Bakışları boş ve omuzları düşüktür. Elemli ya da ifadesiz bir görünümleri vardır)

Bu kişilerde durgunluk ve yetersizlik duygusu hakim olabilir. Hiçbir şeye ilgi duymama, rahat uyumama, huzursuzluk, kararsızlık, umutsuzluk ve iştahın kaybolması, iç gerginlik gibi belirtiler olabilir. ( Bu özelliklerin hepsi bir kimsede gözlenmeyebilir. En belirgin özellik kişinin kendini değersiz ve yetersiz görmesidir. Diğer özelliklerden yaygın olanlar yaşama sevincini kaybetme, sürekli yorgun olma, her şeye karamsarlıkla bakmadır)

Depresyon sonucu ortaya çıkabilen intiharın belirtileri de duygusal çöküntü, sessizlik, kendini beğenmeme, küçük görme, kendini suçlama, uyumsuzluk ve yaşamı anlamsız görmedir. Depresyonu normal üzüntülerden ayıran özellik karamsarlıktır. Kişi yaşantısının ve içinde bulunduğu durumun değişmeyeceğine inanır. Depresyon bir hastalık biçimidir ve tedavi edilebilir.

Melankolik mizaçta olan kişiler ise bir olay sonrası hüzne ve kedere gömülmezler. Onların durumu ya doğuştan ya da toplumsal nedenler sonucudur. (Melankoli dışa vuran belirtileri nasıl olursa olsun insanın varoluşunu diğer insanlarla olan ilişkilerini irdeleyen bir yaklaşımdır. Melankoli dünyaya gelmesine, fırlatılıp atılmışlığına bir türlü anlam veremeyen dünya ve diğer insanlarla ilişkilerini sorgulayan ve bütün bunlardan acı çeken, korkan, varoluş konumundan sürekli güvensizlik duyan, bir türlü kendisi olamadığını duyumsayan ve düşünen insanın durumudur)

Melankolik insan huzurlu olabilmek, sakin bir hayat sürebilmek için yalnızlığı seçer. Ancak yalnız olduğunda da hayatla ve insanlarla olan ilişkilerini sorgulaması ve sürekli düşünmesi, kendini suçlaması, varoluşunun nedenini araması gibi sebeplerden dolayı bir türlü dinginliğe ulaşamaz. Sıkıntıları ve bunalımları sona ermez.

İçinde bulunduğu dünyaya ve topluma uyumsuz olduğunu hisseder. Bu durum bazen onu hüzünlendirirken bazen de memnunluk hissi verir. Olayların, yaşamın ve insanların içinde olmaktansa dışarıdan çıkarsız, amaçsız bir izleyici ve gözlemci olmayı tercih eder. Bitmeyen sıkıntısı, boşluk içinde oluşu ve hüznü onu içinden çıkamayacağı kederlere boğabilir. Hüznü bazen gülerek –Demokritos-, bazen ağlayarak-Heraklitos-, bazen de suskunluğuyla –Hölderlin- açığa çıkabilir. Melankolik kişi duyarlı bir yapıya sahiptir. İnsanlarla iyi ilişkiler kurmak isteyebilir. Ancak doğal olmayan yapmacık ilişkiler sahte kimlikler, maskeler, incelikten yoksun düşüncesiz davranışlarla karşılaştıkça bundan vazgeçip içine kapanır. Bir gün doğal, içten, ruhuna kulak verip onu içinden dışarı yansıtan insanlarla karşılaşmayı ummak ister ama umutsuzdur çünkü insan içinde bulunduğu toplum düzeninde böyle bir şeye pek yatkın değildir. Birbirlerine güvenemeyen insanlardan oluşan toplumlarda maskeler takılmadan rahat edilemez.

Melankolik kişi çelişkiler içinde kalır, kararsızdır. Bir yandan yalnızlığı seçmesinden hoşnuttur bir yandan da insanların içinde olamayışının hüznünü duyar. İnsanlarla ilişkilerinde hep bir sorun vardır. Anlaşılamaması, mizacı gereği farkındalığı, sosyal olmayı , diğerleri gibi olmayı becerememeleri onu insanlardan uzaklaştırır. Toplumsallaşmaktan, bir yere bir kimseye bağlı olmaktan korkmak melankoliklerin tutumudur. Kendilerine duydukları saygı, kendilerine yönelik olmaları belirgin özelliklerindendir. O nedenle aylaktırlar.

Melankolik mizaçlı kişilerde hayata karşı ilgisizlik, bezginlik bıkkınlık olabilir. Çökkün, yılgın ruh hali içinde görülebilirler. Geleceğe karşı umutsuzlukla birlikte çaresiz ve zavallı olduklarını hissedebilirler. Yaşamı kendi ellerinde tutamama, var oluşun amacını bulamayıp, kendini oluşturamama korkusu melankoliye neden olur. Kendini oluşturamayınca, bu kendi elinde olmayınca çaresizliğe düşer. Kendisiyle uğraşan, oynayan bir varlığın oyuncağı olduğu duygusuyla bilemediği şeylere kızar*. Ölümün kaçınılmazlığının, varolmanın karşıtı olan varolamamanın ya da hiçliğin bilincindedir. Ölüm hiçlik duygusunu yaratır. (Ölüm düşüncesi melankolik mizacın peşini bırakmadığı içindir ki dünyayı okumayı en iyi bilenler melankoliklerdir.).

(Ölümün kaçınılmazlığının arada bir fark edilmesini ya da boşluk, yalnızlık ve insanlardan soyutlanma duyguları içerir. Ancak kendi varlığının farkında olabilmesi için olaylarla etkileşimde bulunması gerekir. Bu etkileşim olmadan dıştan bakışta bir insan gibi görünse de diğer insanlar için hiçbir anlam taşıyamaz. Olaylarla iletişimi ve ilişkisi dış dünyadan soyutlanmamasını sağlar)

Melankolik kişi yüreğini yiyip bitiren bir şeylerin varlığını hisseder. İçini kemiren bu şeye teslim olmak istemez ancak çaresizlik içinde onunla mücadele etme gücünü yitirir. (Uyum sağlamayı, boyun eğmeyi beceremez. Sürekli arayış içindedir. Tüm şeylerin hiçliğini keşfeder. İçinde kıpraşıp durduğu olumsuzlama boşluğunda güvensizliği tek olumluluk olarak kalır. Ama güvensizlik verimsizdir, tüm içsel kuvveti tüketir)

Arayış olanaksız bir dünyaya doğrudur. Bu dünyada olmayan başkalıkların özlemi içindedir. Uyumsuzluğu ve kabullenemeyişi bundandır. Dünyanın zevklerini hor görür. Nietzsche'nin dediği gibi 'sürülere özgü zevkler herkes için değildir'. Uyumsuzluk acı verse de, acıdan kıvransalar da kendilerini bir yere, bir tanıma yerleştirmek istemezler ve herkes gibi yaşamak onlara korkunç görünür.

Yabani olmak, yalnız bir münzevi olmak, hırs içinde olmamak belirgin özelliklerindendir. Kendine kaçışları hem en güzel hem de en sıkıntılı anlarıdır. Güzeldir çünkü kendisini kendinden başka anlayacak biri daha yoktur. Sıkıntılıdır çünkü sorgulamaları, kendini suçlamaları, düşüncelere dalması onu içinden çıkamayacağı durumlara götürür. Melankolik kişi yanlış giden bir şeyleri sezer. Daha iyilerinin olabileceğini düşler ancak başarısızlığa uğrayınca acı çeker. Bu gerilimli ortam sanat ve yaratıcılığın da ortamıdır belki de. Melankolik insan da hep bir karşı koyuş ve başkaldırı görülmüştür. Özgürlüğü arar. İnançlardan uzaklaşınca da acı ve boşluk içine düşer.

Aristotales 'Sorunlar' adlı kitabında melankoliye yer vermiş ve 'Neden ister felsefede ya da politikada ister şiir ya da sanatta olsun olağanüstü kişilerin hepsi melankoliktir' diye yazmıştır. (Sıradan insanlarda melankoli hastalığı görülürken doğaları gereği melankolik olanlar hasta değillerdir. Sırdan hastalardan farklıdırlar. Bu farklılık ve olağanüstülük olumlu anlamdadır. Melankolik mizaçlarda normal koşullarda baskı altında tutulan yetenekler ve yaratıcı güçler özgün koşullarda serbest kalır) (9). Hippokrat'a göre korku ve hüzün uzun sürerse melankolik durumdan söz edilebilir. Hippokrat melankoli üzerine çalışmalarda bulunmuştur. Melankoliyi çökkün, umutsuz, tüm cesaretini yitirmiş bir durum, acı içinde kıvranma, ışıktan insandan kaçma, karanlığı sevme ve konuşmaktan kaçma olarak tanımlamıştır. Melankoliklerde uykusuzluk, dalgınlık, korku, öfke, hüzün gibi durumlar görüldüğünü belirtmiştir.

Melankolik insan her çağda içinde bulunduğu toplumsal koşullardan mutlu olmadığını, olamadığını, yaşama bir anlam veremediğini, topluma uyum sağlayamadığını, toplumsallaşamadığını, bunun içinde bir tür iç göçle kendi içine çekilerek ruhunun bir kısmını olsun kurtarmaya çalıştığını söylemiştir.


Taşındı:galip kudalak-- 08.02.2013 22:32:02

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
G@lip  G@lip
Uzman Üye - İlkokul Öğrencisi
- (galip_k)
Cevap:Sağlık Köşemiz (8.2.2013 22:51:21)

Grip tedavisi için ev yapımı doğal ilaçlar!                                           
    Zencefil

Karabiber, limon, zencefil ile karıştırıp öksürüğe ve gribe doğal iksir hazırlayabilirsiniz.

Kivi

C vitamini destekli bir meyve olan kivinin isterseniz suyunu için, isterseniz dilimleyip yiyin.

Elma

Bağışıklık sistemini güçlendiren elmayı isterseniz taze, isterseniz limon ve zencefil karışımlarda çay yapmak üzere kullanabilirsiniz.

Bal

Bir günde gripten kurtulmak istiyorsanız; taze zencefil çayı için! Gerçek mucize!

Portakal

C vitamini içeren portakal; bağışıklık sistemini güçlendirir.

Nane

Limonla çayı yapıldığında gribe karşı tam koruma sağlayan naneyi mutfağınızdan eksik etmeyin.

Limon

Zencefil, kuşburnu gibi çaylarla birlikte kullanabilir ya da tadından hoşlanıyorsanız; tek başına tüketebilirsiniz.

Kuşburnu

Yoğun C vitamini içeren kuşburnu meyvesinin çayını demleyip içebilirsiniz.

Su

Günde 2 litre su içmek hem gribi kolay atlatmanızı hem de vücut sağlığını korumanızı sağlar.


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Şeniz Karaşah,
G@lip  G@lip
Uzman Üye - İlkokul Öğrencisi
- (galip_k)
Cevap:Sağlık Köşemiz (9.2.2013 23:10:12)

LİMONDAKİ SIR (internetten alıntıdır)

Limon ağacı, limon ve lim (yeşil limon) gibi çeşitleriyle bilinir. Bu meyveyi farklı şekillerde yiyebilirsiniz: posasını yiyebilir, suyunu sıkabilir, içecekler hazırlayabilir, şerbetler ve tatlılar yapabilirsiniz. Bir çok erdemleriyle tanınır, ama en ilginç olanı tümör ve kistler üzerine olanıdır. Bu bitki her tür kanser tipine karşı kanıtlanmış bir çaredir. Bazıları kanserin her türlü varyasyonuna karşı yararlı olduğunu söylüyor. Bakteri enfeksiyonları ve mantarlara karşı anti mikrobal spektrum olduğu, kurt ve parazitlere karşı etkili olduğu kabul ediliyor. Yüksek tansiyonu dengeliyor. Bunlar dışında stresle savaşan, sinir bozukluklarına iyi gelen antidepresan etkisi var.
limon ekstresinin 12 kanser tipinde kötü huylu hücreleri yok
ettiği,Kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatmada limon ağacı bileşenlerinin
Adriamycin adlı bütün dünyada genellikle kemoterapide kullanılan
ilaçtan 10,000 kat daha iyi olduğu, limon ekstreleri ile yapılan bu terapi sadece kötü huylu kanser hücrelerini yok ettiği ve ağlıklı hücrelere hiçbir etkisi bulunmadığı tesbit edildi...

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Şeniz Karaşah,
G@lip  G@lip
Uzman Üye - İlkokul Öğrencisi
- (galip_k)
Cevap:Sağlık Köşemiz (10.2.2013 21:14:12)

MAYDANOZUN FAYDALARI

1)Maydanozun vücudumuza pek çok faydası vardır. Kaynatılıp içildiğinde ve cilde kaynatılmış maydanoz suyuyla pansuman yapıldığında sivilcelere iyi gelir.

2)Maydanoz suyunu kaynatıp göze pansuman yaparsanız, gözdeki iltihaplanmaları önler ve yanma hissini geçirir.

3)Sirkeli maydanoz suyu ile yıkanırsanız, saçlarınızın uzaması hızlanır.

4)Maydanoz; C vitamini, E vitamini, folsik asit ve A vitamini yönünden zengin bir besindir.

5)Taze yenen 8-10 dal maydanoz, yetişkinlerin günlük C vitamini ihtiyacının yarısını karşılar.

6)Halk arasında mide bulantısı giderici, böbrek taşlarını düşürücü olarak bilinir. Maydanoz aynı zamanda iştah açar, ateş düşürür.

7)Kansızlıkta, halsizlikte, bağırsakların çalışmasında, diş eti kanamsının önlenmesinde, yaraların kapanmasında, romatizmada sıkça faydalanılır.

8)Adet kanamasını düzenlemekte yardımcıdır. Organizmayı zehirlerden arındırır. Bu yüzden karaciğer hastalıklarına, sarılığa, egzamaya, selülite, romatizmaya, gut hastalığına ve idrar yolları taşlarına karşı tavsiye edilir.


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Şeniz  Karaşah
Bilge Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (senizkarasah)
Cevap:Sağlık Köşemiz (16.2.2013 07:11:58)

ÇİNLİLER NEDEN SICAK SU İÇİYOR?
FAYDALARI NELERDİR?

Çine gitmiş olanlar iyi bilir, özellikle yaşlı Çinliler yanlarında sürekli bardak tipi termoslarda sıcak su, çay taşırlar. Kışın soğuk günlerde, hatta bunaltıcı yaz sıcaklarında bile hep sıcak su içerler. Çin restoranlarına gittiğinizde de masanıza ilk gelen bu hafif çayımsı sıcak su'dur.

Peki Çinliler neden sürekli sıcak su içer?

Vücudumuz için gerekli olan şeylerin 99'unu midemiz sayesinde alıyoruz. Yediklerimiz bizi fiziksel ve ruhsal olarak o kadar çok etkiliyor ki acı yememiz bizi daha agresif, tatlı yememiz ise bizi daha mutlu yapıyor. Hatta bu yüzden bilim adamları midemiz için 2.ci beynimiz diyorlar. Midemize en iyi gelen şey ise sıcak su.


Peki sıcak su bizim için neden iyi?

İşte binlerce yıldır bunun farkında olan Çinliler de her fırsatta sıcak su içiyor.

Midemiz vücudumuzun için bir nevi "fırın" işlevi görüyor. Midemiz yediklerimizi bakteri ve enzimlerle eritmek için ilk önce uygun ısıya getiriyor, yani tekrar ısıtıyor. Soğuk su içmek ise midemizin daha fazla enerji harcamasına neden oluyor. Ve yanında alınan diğer besinlerin sindirimini de zorlaştırıyor. Özellikle yağlar soğuk suda çok daha zor çözünüyor. Çinliler ise yemekten önce ve sonra sıcak su içerek midelerinin extra efor sarfetmesini engelliyor.

Çinliler soğuk içecekler içtiğiniz veya soğuk besinler yediğiniz zaman içsel organların daha fazla büzüldüğüne, mevcut problemleri daha da kötüleştirdiğine inanıyor. Yağlı bir tavayı soğuk suda yıkamaya çalışın. Yağlar donar ve yapışır. Ama aynı tavayı SICAK suda
yıkarsanız, yağı çözer ve uzaklaştırır. Bedenimiz yağları içerir.
Sıcak su sistemimizi temizler.

SICAK SUYUN Faydaları :
1 – Bedenin doğal serinletme sistemini çalıştırır. Bu kan dolaşımında artışa neden olur.
2 – ıç organları ve kaburga kafesinin etrafındaki kasları gevşetir,daha derin nefes almanızı sağlar.
3 - Mide asidi etkilerini rahatlatır ve asit reflu semptomlarını rahatlatır.
4 – Sulanmayı ve besinlerin emilimini artırarak sindirime yardımcı olur.
5 – Kabızlığı giderir.
6 – Kilo verme : yemeklerden yarım saat önce içilen sıcak su iştahı azaltır ve kilo vermeyi hızlandırır. Nefes tekniği ilebirleştirilirse, yağ yakmak için hiper – oksijenlenme sağlar.
7 – Soğuk algınlığı, gripin süresini kısaltır, zatürreyi önler.

NE KADAR ıÇMELı? NE KADAR SICAK OLMALI? NE KADAR SIK ıÇMELı
Günce 3 kez 1 fincan için, kahve sıcaklığında. Daha fazlası daha iyidir.

Denemeye ne dersiniz?

Sabah kalktığınızda siz de güne sıcak su içerek başlamayı deneyin ve vücudunuzun nasıl tepki verdiğini kendiniz deneyimleyin.


Eğer sıcak suyun tadı hoşunuza gitmiyorsa

İçine biraz zencefil, limon, portakal yada kivi dilimi katarak suyunuzu tadlandırabilirsiniz. Yada direkt Çin usülü yeşil çay içebilirsiniz. Afiyet olsun.

Ekler
-------------------------------------------

19115627untitled.bmp (Gösterim:0)

971185573513sa2d1asda.jpg (Gösterim:0)

-------------------------------------------


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): G@lip G@lip,
G@lip  G@lip
Uzman Üye - İlkokul Öğrencisi
- (galip_k)
Cevap:Sağlık Köşemiz (16.2.2013 12:07:37)

ÖKSÜRÜK , ASTIM, ALERJİK ASTIM,..

incir
Saf zeytinyağında bir gün bekletilmiş kuru incirden sabahları aç karnına 2 adet yemelerini ve yeniden 2 tane inciri gene zeytinyağına koyarak ertesi günü yiyerek bu kürü en az 6 ay devam etmeliler.(aralık vermeden)
Tazesi de malum tembel mideyi çalıştırıyor,bağırsakları yumuşatıyor,sinirleri kuvvetlendiriyor boğaz ağrılarını kesiyor çıbanları olgunlaştırıyor,bronşları yumuşatıyor.
Ayrıca incir ağacının dallarındaki süt ise siğilleri geçiriyor.

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Mustafa A., Şeniz Karaşah,
Şeniz  Karaşah
Bilge Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (senizkarasah)
Cevap:Sağlık Köşemiz (16.2.2013 18:28:11)

Hiç bir yerden alıntı yapmadan kendi bronşit veya öksürüğe yakalanmamak için yaptığımı anlatayım.. Sulu yemeklere, baharatlı yemeklere, dolmalara, salatalara ve hatta çorbalara mutlaka en az yarım çay kaşığı toz zencefil kullanırım, bu bizi bütün kış soğuk algınlığından koruyor.. Zencefil az konduğunda yemeğin tadını bozmadığı gibi, yemekten sonra nefesinizi daha ferah alıyorsunuz.. Sağlıklı günler dilerim

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
G@lip  G@lip
Uzman Üye - İlkokul Öğrencisi
- (galip_k)
Cevap:Sağlık Köşemiz (20.2.2013 11:37:39)

Göz tembelliği nedir?

Göz tembelliği, görme veya göz tembelliği olarak anılan ve görme keskinliğinde tek veya iki taraflı belirgin düşüklükle karakterize olan bir durumdur.
Görme, göz ve beynin koordine çalışmasıyla gerçekleşir. Normalde dış dünyadaki görüntüler her iki gözümüze birden sinirsel uyarılar olarak gelir. Herhangi bir nedenle iki gözdeki görüntü tek görüntüye dönüştürülemezse bir gözden beyne daha zayıf uyarı ulaşır. Böylece daha düşük görme gerçekleşir. Göz tembelliğinde gözler anatomik olarak tamamen normaldir.


http://www.bebek.com/makale/her_100_cocuktan_3unde_goz_tembelligi_var

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Şeniz  Karaşah
Bilge Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (senizkarasah)
Cevap:Sağlık Köşemiz (21.2.2013 07:02:21)

Dondurulmuş limonun şaşırtıcı faydası
Bunların tamamı donmuş limondadır.

Restoranlardaki çoğu bilinçli tüketiciler limonun tamamını kullanır veya tüketirler, hiç bir kısmını ziyan etmezler.


Ziyan etmeden limonun tamamını nasıl kullanırsınız?

Basit, Limonu (yıkayıp) buz dolabınızın buzluk bölümüne koyuyorsunuz. Donduktan sonra mutfak rendesini alıp limonun tamamını rendeleyebilirsiniz. Soymanız falan gerekmiyor. Rendelenmişini yemeklerinizin üzerine serpebilir, sebze salatasına, dondurmaya, çorbaya, makarnaya, makarna sosuna, suşiye, balık porsiyonlarına katabilirsiniz.
Yemeklerin tamamı, daha önce hiç tatmadığınız mükemmel bir lezzet kazanacaktır.
Büyük olasılıkla, limon denince sadece limon suyu ve vitamin C aklınıza gelir. Sadece bu kadar olduğunu düşünürsünüz. Artık limonun gizemlerini öğrenince onu kupada içeceğiniz hazır çorbalarınıza bile katabileceksiniz.

Limonun tamamını kullanmanın, bir kısmını ziyan etmeyip yemeklerinize yeni bir lezzet katması dışında asıl avantajı nedir?

Rendelenmiş limonunuz, limonun sadece suyunda bulunandan 5 veya 10 kat daha fazla vitamin içerir. Ve evet, şimdiye kadar bunu kaybediyordunuz. Ama bundan sonra, tüm limonu dondurmak gibi basit bir işlem sonrasında, onu rendeleyip yemeklerinizin üzerine serperek tüm besleyici özelliklerini kullanıyor olacak, yani daha sağlıklı besleniyor olacaksınız. Ayrıca rendelenmiş limonun dinçleştirici ve vücuttaki toksinleri giderici etkisinden yararlanacaksınız.

İşte bunun için limonunuzu buzluğa koyun, donsun ve her gün yemeklerinizin üzerine rendeleyin. Böylece, yiyecek ve içeceklerinizi daha leziz hale getirip daha sağlıklı ve uzun yaşamın anahtarını kullanıyor olun! İşte limonun gizemi budur! Geç bile olsa başlayın, HİÇ olmamasından İYİDİR! Limonun sürpriz yararlarından faydalanın!

Limon (Citrus) kanser hücrelerini öldüren mucizevi bir üründür. Kemoterapiden çok daha tesirlidir. Bunu nereden mi biliyoruz? Çünkü kendilerine yüksek kârlar sağlayacağını bildikleri için limon özütünün sentetik versiyonlarını üretmeye uğraşan laboratuvarlar var.

İhtiyaç duyacağını düşündüğünüz dostlarınıza, limonun hastalık önleyici etkisi olduğunu duyurarak yardımcı olabilirsiniz. Tadı hoştur ve kemo-terapinin korkunç etkilerini göstermez. Kemo-terapi ilaçları üretiminden fayda sağlayan multi-milyoner büyük şirketlerin çıkarlarını riske atmamak adına bu gizemin özenle saklı tutulduğu sürece ne kadar insanın öleceği bilinmez.

Bilindiği üzere, iki çeşit limon ağacı vardır. Limon ve misket limonu. (konu olan limondur, diğeri değil). Limon meyvesini farklı şekillerde tüketebilirsiniz. Pulpa'sı yenebilir. Sıkılarak suyu çıkarılabilir. Limonlu içecekler yapılabilir, dondurma vs.. Limonun birçok vasfı sayılabilir ama en ilginci URLAR, YUMRULAR, KİSTLER, TÜMÖRLER üzerindeki etkisidir.
Bu bitkinin her tür kansere iyileştirici etkisi kanıtlanmıştır. Bazıları onun her tür kanserin tedavisinde faydalı olduğunu söyler. Ayrıca geniş spektrumlu anti-bakteriyel olarak iltihaplara / enfeksiyonlara ve mantara karşı kullanılır. Dahili parazit ve bağırsak kurtlarına karşı etkindir. Çok yüksek tansiyona karşı kan basıncını düzene sokar. Anti-depresandır. Strese ve asabi bozukluklara karşı iyi gelir.

Bu bilginin kaynağı ise çok etkileyicidir: Dünyanın en büyük ilaç üreticisi firmalarından biridir. Bu firmanın beyanına göre 1970'den beri 20'nin üzerinde yapılan laboratuvar testlerinde limon ekstrelerinin uygulanmasıyla; içlerinde kolon / kalın bağırsak, meme, prostat, akciğer ve pankreas da olmak üzere 12 kanser tipinde başarılı sonuçlar alınmıştır.


Limon ağacından elde edilen bileşiklerin, bütün dünyada kemo-terapide kullanılan Adiamycin ürününden 10 000 kat daha iyi olduğu saptanmış, kanser hücrelerinin gelişmesini yavaşlattığı gözlemlenmiştir. Daha da şaşırtıcı gözlem şudur ki: Limon özü kötü huylu kanser hücrelerini tahrip ederken sağlıklı hücrelere hiç zarar vermemektedir.

Ekler
-------------------------------------------

imagescahretkf.jpg (Gösterim:0)

-------------------------------------------


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): G@lip G@lip,

HIZLI CEVAP (5 Üye Puanı)

Cevap Yazmak İçin Giriş Yapın veya Üye Olun
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin