ANKARA (ANKA) - Eğitim-İş tarafından hazırlanan raporda öğretmenlerin yoksulluk sınırının altında yaşadığına dikkat çekildi. Raporda yoksulluk sınırının 2 bin 140 YTL olduğunun altı çizilirken, öğretmen maaşlarının 910 YTL'de kaldığı ifade edildi.

Eğitim-İş tarafından hazırlanan rapora göre, Ekim ayı itibariyle 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 657.26 YTL olurken, yoksulluk sınırı da 2 bin 140 YTL'ye ulaştı. Raporda, öğretmen maaşının ise 910 YTL olduğuna dikkat çekilirken, öğretmenlik mesleğinin çekiciliğini yitirdiği belirtildi. 2007 yılında kira ücretleri yüzde 16 artarken, ücretlerdeki artış yüzde 13 seviyelerinde kaldı.

-ÖĞRETMENİN MAAŞI ERİDİ-

2000 yılında bir öğretmenin aldığı 263.5 YTL'nin yaklaşık 151.1 YTL'si ile aylık beslenme ihtiyacını karşılıyordu, toplam harcamalarının da yüzde 57.3'ünü yapabiliyordu. Ekim 2007 itibariyle 910 YTL maaş alan öğretmen, maaşının yüzde 72'sini gıda malzemelerini alabilmek için harcıyor. Öğretmen toplam harcamalarının da yalnızca yüzde 42'sini karşılayabiliyor. Raporda, eşlerin her ikisinin de öğretmen olması durumunda bile öğretmenlerin yoksulluk sınırı altında kaldığı vurgulandı.

-“ÖĞRETMENLİK MESLEĞİ SAYGINLIĞINI YİTİRDİ”-

Raporu değerlendiren Eğitim-İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, Atatürk döneminden sonra öğretmenlik mesleğinin toplum içindeki saygınlığını giderek yitirmeye başladığını ifade ederek, öğretmen yetiştirme politikalarındaki hatalar ve tutarsızlıkların öğretmenlik mesleğinin saygınlığını yitirmesine neden olduğunu söyledi.

Öğretmenlerin toplumsal statü ve saygınlığının artırılması için ekonomik gücünün de artırılması gerektiğini kaydeden Adıbelli, öğretmenlerin mesleklerine kendilerini tam verebilmeleri için ekonomik kaygılar taşımaması gerektiğini vurguladı. Adıbelli, “Maaş yetersizliği ve konut sorunu çözülmedikçe öğretmenlik mesleğini çekici kılmak ve başarılı gençleri bu mesleğe yönlendirmek mümkün olmayacak” dedi.

-İŞSİZ ÖĞRETMEN SAYISI 180 BİNİ AŞTI-

İşsiz öğretmen sayısının 180 bini aştığının altını çizen Adıbelli, öğretmenlerin kadrolu atamadan umudunu kestiğini belirtti. Binlerce öğretmenin kadrolu öğretmenlik için atama beklerken öğretmenlerin “sözleşmeli öğretmenlik” uygulaması ile karşı karşıya kaldığına dikkat çeken Adıbelli, öğretmenlerin ücret karşılığı bile derse girmeye razı olduklarını kaydetti.

Adıbelli, “Ücretli öğretmen, vekil öğretmen, sözleşmeli öğretmenin, kadrolu usta öğretici gibi görevlendirme çeşitliliği AKP döneminde yaygın hale geldi. Öğretmen görevlendirmelerinde görevlendirmelerin mutlaka kadrolu olması eğitimin kalitesinin sağlandırılması açısından zorunludur” diye konuştu.