Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

Öğrencilerde sınav kaygısı

Psikolog Dr. Mesud Yalçın Güzel, "Öğrencilerin sınav öncesi ve sınav sırasında kaygı duymaları doğaldır. Bu bir miktar kaygı öğrencinin daha uyanık ve dikkatli davranmasını sağlar" dedi.

Dr. Güzel, sınavların yaklaştığı bugünlerde öğrencilere uyarılarda bulunarak çözüm metodları ile alakalı bilgi verdi. Öğrencilerin en büyük endişesinin sınav kaygısı olduğunu bunun da naturel olduğuna dikkat çeken Dr. Güzel, şöyle konuştu: ?Sınav öncesinde öğrenilen bilginin, sınav esnasında etkili bir şekilde kullanılmasına mani olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun endişeye 'sınav kaygısı' diyoruz. Öğrencilerin sınav öncesi ve sınav esnasında dikkat çekici bir oranda kaygı duymaları doğaldır. Bu bir tutar kaygı öğrencinin daha uyanık ve dikkatli davranmasını sağlar. Ancak öğrenmiş olduğu, bildiği şeyleri unutacak kadar kontrolsüz bir kaygı insanın gerçek performansını göstermesini ve başarısını menfi yönde etkiler. Kaygıyı % kendi düşüncelerimizle beynimizde öğrenmeyle oluştururuz. Kaygı, kaynağı belirsiz korkudur. Genel şekilde bireyler kaygıyı; gelecekle ilgili karamsarlık, başarısızlık, endişe, umutsuzluk, duygularıyla beraber dile getirir. Kaygılı bir öğrenci, zihinsel, duygusal, davranışsal ve fiziksel belirti gösterir. Zihinsel belirtileri, ?Ya başaramazsam, kazanamazsam, sınavda bayılırsam' bunun gibi gerçekçi olmayan başarısızlık düşünceleri, ?Başarısızım', ?Puanım yeterli değil', ?Yapamayacağım' halinde kendini devamlı eleştirme ve öz itimat azlığı yaşama, düşüncelerini organize edememe ve dikkat dağınıklığı, konsantre olamama, kavramları hatırlayamama, zihnin boşalması bunun gibi sorunlar şekilde tanımlayabiliriz.'

BELİRTİLER
Duygusal belirtilerini sıralayan Dr. Güzel, ?Duygusal belirtiler panik hissi, umumi sinirlilik ve hiddet hali, devamlı ağlama, çok engellenmişlik hissi, şaşkınlık ve depresif his durumu şekilde belirmektedir. Davranış belirtileri, çalışma isteksizliği, başarısızlık, arzu ve ihtiyaçları düzenleyememe, unutkanlık, kontrolü dışsal nedenlere yüklemek ve sınavdan kaçınma, sınavlarda donup kalma, dikkatsizlik şekilde özetlemek mümkün. Fiziksel belirtilerde kafa ağrısı, mide ve bağırsak sorunları, yürek çarpıntısı, ellerde titreme, terleme, kasılma, bitkin ve halsiz hissetme, uyku sorunları ile tetikler ve dürtü denetim sorunları oluşur. Sınav sonucuna ilişkin menfi düşünce, inanç ve beklentiler öğrencilerin kendi kendileriyle yaptıkları menfi konuşmalar gerçekçi olmayan düşünceler beyinde kaydedilir.?
Dr. Güzel, sınav kaygısı yaşayan insanların dile getirdikleri düşünceler için, şunları söyledi: ?Sınavı kazanamazsam benim için her şey biter. Bu sınavda başarılı olamazsam herkese rezil olurum. İstediğim puanı alamazsam insanlar, ailem benim hakkımda ne düşünecek? Çalışacağım pek çok konu mevcut nasıl yetiştireceğim? Ailem benim için bu kadar fedakarlık yaptı, her zaman kazanmalıyım. Sınavda aldığım not iyi. Ama benden daha iyileri var, asla istediğim noktayı kazanamayacağım.'
Dr. Güzel, bu tür düşüncelerin sınava girecek hepimizin kafasından geçen düşünceler olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: 'Mesleki sınavlar, bilgilerin ölçüldüğü bir bilgi sınavıdır. Kesinlikle bir benlik test değildir. Ölüm kalım savaşı değildir. Bilimsel manada olaya baktığımızda çok bulunmadığı sürece kaygı duymanın öğrenmeyi motive ettiği hatırlanmalıdır. mühim olan eksikliklerimizi ve bunları gidermenin alternatifini edinebilmek ve kaygının bizi engelleyecek kadar büyüme göstermesine izin vermemektir. Kendi kendimizle yaptığımız menfi iç konuşmalar, gerçekçi olmayan düşünceler zihnimizi etkiler.'

KAYGIYLA BAŞEDEBİLİRSİNİZ?
Sınav kaygısıyla nasıl kafa edileceği ile alakalı da bilgi sağlayan Dr. Güzel, sözlerine şöyle devam etti: ?Sınav Kaygısıyla nasıl kafa edileceği hususundaki önerilere gelince; sınavdan 3-5 gün öncelikle beyninizin düş sahasını temizleyin tv-bilgisayar-cep telefonu bunun gibi elektronik cihazlardan irak durun düş dünyanız sınav sorularına, kazanmak arzuladığınız yere odaklansın. Verimli ders çalışma tekniklerini öğrenin ve uygulayın.
Çalışırken düzenli yine yapınız. Beşer dakikalık dört yine bilgiyi yüzde 80 kalıcı kılar. Hedef koyunuz (günlük-haftalık-aylık).Her öğrendiğiniz konuyu hayalinizde sizi etkileyen bir duygusal hatıranıza yükleyin hatırayı düşünerek konuyu daha iyi arka çağırırsınız. Sınava kadar olan zamanınızı doğru planlayınız. Mutlaka bu plana uyunuz aksatırsanız kendinize ceza veriniz. Beyninizin dinlenmeye yorgunluğu gidermeye ihtiyacını unutmayın. Uyku beyni en çok dinlendiren vasıtadır. Beslenmenize İtina gösterin. Hazmı basit sıvı ve sebze yemekleri yiyin. Beynin şeker ihtiyacını kuru siyah üzüm-hurma ve hakiki bal ile temin edin. Asla boyalı içeçekleri kullanmayın. Düzenli egzersiz yapın açık ormanlık -deniz kenarı- su sesi-yeşil bölgelerde yürüyüş yapın.'


ZİHİNSEL HAZIRLIK
Dr. Güzel, zihinsel hazırlık ile alakalı da şunları söyledi: ?Sınava yönelik menfi düşünceler aklınıza geldiğinde bunları olumluya çevirebilirsiniz. Hatta zihnimize üşüşen, yine eden menfi düşüncelerinizi bir kenara yazabilir, karşısına da bu düşüncelerin olumlularını yazabilirsiniz. İnsan beyni kendi kendine yapılan telkin ve niyetleri gerçek kabul eder ona göre programlanır. Ramazanda oruca niyetle açıkmamak bunun en güzel örneğidir. Küçük başarılarınızı ve gelişmelerinizi takdir ediniz. Zayıf yönlerinizi belirleyin ve bu yönlerinizi geliştirmek için güvendiğiniz büyüklerinizden yardım isteyiniz. Sınava yaklaştıkça çalışma temponuzu kademeli yavaşlatınız. Sınavdan bir gün öncelikle asla ders çalışmayın kaygınız artar. Bulunduğunuz yerdeki manevi şahsiyetlerin Kabirlerini ziyaret etmek oralarda dua etmek ,sebeplere yapıştığınızı bundan sonra İlahi takdire rıza göstereceğinizi Sonuç ne olursa olsun bunun hakkınızda en hayırlı olduğunu düşünmek kaygınızı azaltır. Arkadaşlarınızla sınavla ilgili menfi konuşmayınız, konuştukça kaygınız artacaktır. Sizden öncelikle sınav kazanmış kimselerden başarı yollarını tavsiyelerini konuşunuz. Nefes egzersizleri: Doğru soluk vücudu rahatlatır, gevşemeyi sağlar. Alınan nefesle beraber oksijenin bedenin en uç noktasına gitmesini ve stresin azalmasını sağlar. Doğru soluk alma ve eda egzersizi kaygının düşmesine destekçi olur. Bedensel Gevşeme: Dikkatinizi bedeninizin dikkat çekici noktalarına vererek o bölgedeki duyularınızın - gerginliklerinizin farkına vararak o bölgenin gevşemesine izin verir.Başınızdan başlayarak omuzlar, kollar, karın ve kalça, bacaklar ve ayaklara sırayla odaklanmak ve gevşemeye izin vermek bedeninizin rahatlamasına destekçi olur.
Kendinizi sınavda ve soruları rahatlıkla cevapladığınızı hiç bir soruya takılmadan ilerlediğinizi düş ediniz. Soru çözerken, ders çalışırken çok sıkıldığınızı veya dikkatinizin dağıldığını hissettiğiniz anlarda kısa bir zaman fasıla vererek; kendinizi bir göl kenarında, bir meyve bahçesinde yürürken veya size kendinizi iyi hissettirecek bir tabiat manzarasında düş edin. Çok güldüğünüz bir anıyı hatırlayarak,gülmeye çalışın.gülme kaygıyı azaltır.?

AİLELER NE YAPMALI VEYA YAPMAMALI
Dr. Güzel, ailelere yapmaları gerekenler ile alakalı şu uyarılarda bulundu: ?Aile çocuğunu talep ve kabiliyet sahalarına göre değerlendirmesi ve onun his ve düşüncelerine ciddiyet vermesi, olumsuzluklara odaklanmaması, tecrübe test sonuçlarına bakarak menfi yaklaşmaması, çalışmasına ve programına, ?Haydi çok dinlendin, çalışsana artık. Bu kadar çalışmayla kazanamayacaksın' bunun gibi uyarılarda bulunmaması lazımdır. Ailelerin, bilhassa çocuğunu başkalarıyla kıyaslamaması, sınavın hayattaki başarının tek kriteri şekilde görülmemesi, sınava hazırlanma süresince harcanan maddi bedelin hatırlatılmaması gerekir.'
Ailelerin çocuklarının sosyal yaşamına fırsat vermesi gerektiğini ifade eden Güzel, sözlerini şöyle tamamladı: 'Aileler misal olmalı, desteklemeli, ona müsait çalışma ortamı ve beslenme koşullarını sağlamalı. Kaygı bulaşıcıdır. Genellikle anne-babalar çocuklardan daha kaygılıdır. Anne-babanın yoğun kaygısı da kimi çocuklara geçer. Dikkatli olmaları gerekir. Kendi menfi his ve düşünceleri aktarmak yerine onlara destek olmak minikler açısından daha yararlı olacaktır. Anne - babalar çocuklarının çok üzerinde hedefler belirlemekte ve çocuklara bu konu ile alakalı ısrarcı olabilmektedirler. Bu halde minikler kendilerinden bekleneni yerine getirememekte ve daha çok kaygı ve korkuya kapılabiliyorlar. Burada mühim olan çocuğun kapasitesini kabul edip, onun niteliğine müsait çalışma düzeni ve hedefler belirlemektir. Bu da çocuğun çalışma isteğini ve anlama becerisini müspet etkileyecektir. Çocuğun kişiliğinin yara almamasın sınav sonuçundan daha mühim olduğunu her fırsatta ona dikkat çekici edilmesi lazımdır.?

...



YORUMLAR

En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin