Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

İkili Eğitim 2019'un Sonuna Kadar Kaldırılacak

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, en fazla göçü İstanbulun aldığını, bu nedenle öğretmen ihtiyacının çok olduğunu söyledi. Yılmaz, "İkili eğitimi 2019un sonuna kadar kaldırırız" dedi.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü (TÜSSİDE) ve İlim Yayma Vakfı İrfan Okulları iş birliğinde hayata geçirilen "İleri Teknoloji Okulları" projesinin tanıtım toplantısında konuştu.

Yılmaz, projenin sanayiden sağlık sektörüne kadar birçok alanda kullanılacak robotların milli ve yerli imkanlarla yapılmasını da sağlayacağını söyledi. Türkiye'de birçok alanda çok başarılı işler yapıldığına işaret eden Yılmaz, bu başarılı konulardan birisinin de eğitim olduğunu ifade etti.

"İkili eğitimi 2019'un sonuna kadar kaldırırız"

Yılmaz, Türkiye'de öğretmen ihtiyacının en çok İstanbul'da olduğunu vurgulayarak, ikili eğitimin kaldırılmasının kaliteli eğitim için olmazsa olmaz olduğunu söyledi.

"Eğer bir okul ve öğretmen ihtiyacı varsa çok açık şekilde söylüyorum, Doğu'da ve Güney Doğu'da değil, İstanbul'da. Niçin? Büyük bir göç aldı. Gerçekten yaptığımız 64 milyar lira yatırımın 8 milyardan fazlasını İstanbul'a yapmış olmamıza rağmen yine de hala en büyük derslik açığımız İstanbul'da. Allah nasip ederse Başbakanımızın talimatı var, kaliteli eğim için olmazsa olmaz unsurlardan birisi ikili eğitimi kaldırmak lazım. 58 bin derslik ihtiyacımız var, 47 bin derslik yapılıyor. 11 bin derslik ihtiyacımız var onu da inşallah bir seferberlik başlatırsak, Türkiye'de, ikili eğitimi 2019'un sonuna kadar kaldırırız."

Bakan Yılmaz, nitelikli bilgiye ve insana sahip olmadan tam bağımsız olunamayacağını dile getirerek, "Tam bağımsızlığın şartı mutlaka nitelikli bilgiye sahip olmaktır. Nitelikli bilgiyi, nitelikli ürüne dönüştürecek nitelikli bilim adamlarına sahip olmak lazım. İşte bunun için de üniversiteler önemlidir diyoruz, bunun için de üniversitelere öğrenci gönderen teme eğitimler çok önemlidir diyoruz" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı, 5 ve 6. sınıflarda zorunlu, 7 ve 8. sınıflarda ise seçmeli dersler arasında bilişim teknolojileri ve yazılım derslerini müfredata ekledi. Bilişim teknolojileri ve yazılım dersleri seçmeli ders olarak bu yıl 113 binden fazla öğrenci tarafından seçildi. Bakanlık bünyesinde bu ders için eğitim veren öğretmen sayısı 8 bin 595.

"Kaliteli ve fırsat eşitliği temelinde eğitim değişmez hedefimiz"

Bir toplumun kalkınması için de öncelikle yetişmiş insan gücüne ihtiyacı olduğunu, bunu da okulların sağladığını anlatan Yılmaz, Türkiye'nin bu dönemde en büyük yatırımı beşeri sermayeye yaptığını dile getirdi. Yılmaz, Türkiye'nin, beşeri sermayesini kendisine güç olarak dönüştürmeyi başarabilmiş dünyadaki ender ülkelerden birisi olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"64 milyardan fazla yatırımı sadece eğitime yaptık. Bunun da 8 milyarına yakınını da İstanbul'a yaptık. Hedefiniz ne kadar büyükse yapmanız gereken de o kadar çok olur. Türkiye olarak, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmek istiyoruz, bunun için bilgi toplumuna geçebilmek lazım. Bilgi ekonomisinin gerektirdiği beşeri sermayeyi dönüştürebilmek lazım. Aynı zamanda demokrasinin kökleşmesi için de eğitime ihtiyaç var. Olmazsa olmaz unsur, nitelikli eğitim. Biz 65 binin üzerindeki okulumuzda, 1 milyondan fazla öğretmenimizle, 18 milyona yaklaşan öğrencimize çağdaş eğitim, bilim neyi gerektiriyorsa, bilimden gidilmeyen yolun sonunun karanlık olduğunu bilerek evlatlarımıza en iyi eğitimi vermeye çalışıyoruz. Kaliteli ve fırsat eşitliği temelinde eğitim değişmez hedefimizdir. Zamanlar değişir ama değişmeyen iki husus var; fırsat eşitliği ve kaliteli eğitim. Bu dönemde bazı alanlarda 80 yılda yapılanlara denk, bazı alanlarda ise 80 yılda yapılanlardan kat kat fazla eğitim alanında hizmet halkımıza sunuldu."

Yılmaz, bu dönemde koydukları hedeflerin önüne geçtiklerini dile getirerek, Türkiye'nin milli gelirinden eğitime ayırdığın payın 6,2'den fazla olduğunu, bu ortalamanın OECD ülkelerinde 5,2 olduğunu kaydetti.

"Yine 80 yılda yapılan derslikten daha fazlası bu dönemde yapıldı. 367 bin derslik varken, 387 bin derslik yaptık ve bu sayı 754 bin oldu. 80 yılda yapılandan daha fazla derslik yaptık. Kamuda da 282 bin derslik yaptık."

"Okul öncesi eğitimde 80 yılda yapılanın 5 kat fazlasını yaptık"

Bakan Yılmaz, okuma-yazma oranlarına da değindi.

"15 yaş üzeri okuma yazma bilmeme oranı yaklaşık 4 kat azaldı. 2002'de okuma yazma bilenlerin oranı yüzde 85,1, bilmeyen yüzde 14,9. Bu ne demek? 15 yaşın üzerinde olan her 100 kişiden 15 kişi okuma yazma bilmiyordu. Şimdi ortalama yüzde 96. Erkeler de yüzde 99 da hanımlarda 94, ortalama yüzde 96. Kaçı bilmiyor? TÜİK'in bize verdiği rakamlara göre yüzde 4, 2 milyon 400 bin kişi. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımızın, muhterem hanımefendinin himayelerinde okuma-yazma seferberliği başlattık, gerçekten çok büyük bir mesafe kaydettik. Allah nasip ederse yıl sonuna kadar okuma-yazma bilmeme oranının sıfıra düşüreceğiz."

Bakan Yılmaz, Türkiye'nin, Avrupa'dan okul öncesi hariç hiçbir alanda geride olmadığını aktararak, bu alanın gelişmesi için çok büyük bir kaynak ayırdıklarını ve çeşitli proje ve çalışmalarla aileleri teşvik etmeye çalıştıklarını anlattı.

Okul öncesi eğitimdeki öğrenci sayısının 2002'de 320 bin iken, bu sayının şu anda 1 milyon 479 bine yükseldiğine dikkati çeken Yılmaz, "Kaç kart artmış? 5 kat. Allah için 'Eğitimde bir şey yapmadı' denebilir mi? En geride olduğumuz alan 5 kat artmış. 80 yılda yapılanın 5 kat fazlasını yaptık bizim dönemimizde." dedi. Yılmaz, kendi dönemlerinde gerçekleştirilen çalışmalara ve teşviklere ilişkin bilgi vererek, öğrencilerin yabancı dil öğrenmeleri konusunda yeni bir çalışmayı imzaladıklarını aktardı. Bakan Yılmaz, "Bu yıl beşinci sınıflar için 15 saat ders veriyoruz ama altıncı sınıfların İngilizce müfredatını da gözden geçiren yeni bir çalışma grubu başlattık. İnşallah önümüzdeki yıllarda sayısını artıracağız." diyerek, sözlerini tamamladı.



YORUMLAR

En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin