Clark L. Hull (1884-1925)
• Hull’in teorisindeki merkezi kavram alışkanlıktır. Hull’e göre karmaşık davranışlar, adım adım öğrenmeyle veya öğrenmenin temel mekanizması olan koşullamayla kazanılmaktadır. Hull, diğer kuramcılar gibi bir çok bağımsız değişkenin ya da davranışın bağımlı değişkenin üzerine nasıl etki yaptığına ilişkin bir sistem geliştirmiştir. “Ara değişken” kavramını da ele alınmıştır. Hull bu sistemi dört basamaklı bir analizi şeması ile açıklamaya çalışmıştır. 1. Basamakta; bağımsız değişken, 4. Basamakta bağımlı değişken, 2. ve 3. Basamaklarda ise diğerleri ile ilişkisini varsaydığı ara değişkenler bulunmaktadır. 1. Basamaktaki bağımsız değişkenin değerini (derece miktarı) bilerek 2. Basamak değerlerini hesaplamakta, 3. basamakta ise bağımlı değişkenin son değerini açıklamaya yarayacak bir başka ara değişkenden söz etmektedir. Bağımsız değişkenlerin tümü araştırmacı tarafından manipüle edilmektedir. Bazı bağımsız değişkenler öğreneni öğrenme anında etkilemekte ve uyarmaktadır (örneğin sınıf ortamının sıcaklığı). Diğerleri ise öğrenme durumundan hemen önceki olayları kapsar. Örneğin; öğrenenin son yemek saati, harcadığı kas gücü, öğrenebilmek için yaptığı tepki sayısı, son tepkide alınan ödülün büyüklüğü gibi diğer bağımsız değişken örnekleri de öğrenme durumundan önceki deneyimleri kapsayan bağımsız değişkenlerdir.
• Hull ikinci basamak ara değişkenleri de sisteme getirmiştir. Bunlar organizmanın varsayılan (hipotetik) durumlarıdır. Dıştan gözlenemezler ama bağımsız değişkenler aracılığı ile doğrudan kontrol edildikleri düşünülür. En önemlileri alışkanlık gücü ve dürtüdür. Alışkanlık gücü tepki ve ipuçları arasındaki öğrenilmiş bağ gücünü temsil eder. Dürtü ise organizmayı harekete geçiren bir durumdur. Dürtüde azalma ödül niteliğini taşır. Alışkanlık gücü sistemin anahtar kavramıdır. Alışkanlık sürekli çağrışımı ifade eder. Güç çoğalabilir ama azalmaz. Her defa uyaran ortaya çıktığında yapılan tepki hemen pekiştirilir ise bu U-T çağrışımının gücü artar. Hull’ın sistemindeki anlayış doğrultusunda tüm pekiştireçler dürtünün azalması ile ilgilidir.
• Dürtü, açlık, susuzluk, acı gibi beden gereksinimlerini eksikliği veya acı veren uyaran tarafından üretilen organizmanın geçici durumudur. Dürtülerin iki tür işlevi vardır: her dürtü durumu güçlü dürtü uyaranı üretir. Bu uyaran bedenin eksikliğini hissettiği özel gereksinimi belirler. Dürtünün diğer işlevi ise harekete geçirici işlevidir. Tüm dürtü durumları bir araya gelerek organizmanın toplam dürtü düzeyini oluşturur. Dört basamak analizi şemasında D olarak ifade edilen toplam dürtü organizmanın uyarılmışlık düzeyini yükseltir.
• Hull, bir başka yönden ödülün büyüklüğü ile de ilgilenmiştir. Davranış dizgesini, ödülün büyüklüğünün artması, dürtüde azalma ve buna bağlı olarak alışkanlık gücünün artışı şeklinde formüle etmektedir. Daha sonra sistemine alışkanlık gücü ve dürtüye ilaveten teşvik edici güdüyü ilave etmiştir. Ödülün büyüklüğü sadece teşvik edici güdünün düzeyini etkiler, alışkanlık gücünü etkilemez. Araştırmacı koşunun sonunda karşılaştığı ödülün büyüklüğünü arttırıp, azaltarak farenin hızının azalmasını ya da çoğalmasını kontrol edebilir. Bunun gibi işçinin üretimini arttırma olasılığı da mümkündür. Bu üç ara değişken dürtü, alışkanlık gücü ve teşvik edici bir arada çalışarak diğer bir ara değişkeni üretirler: tahrik edici potansiyel.
• Bağımlı değişken: gözlenebilir ve ölçülebilir özellik taşıyan davranışlardır. Bu sistemi kullanarak bir farenin labirentte ödüle koşmasının hızını tahmin etmek mümkündür. Farenin labirentte kaç kez koştuğunu ve pekiştirildiğini bilirsek alışkanlık gücünü hesaplayabiliriz. Dürtüyü hesaplamak için farenin en son kaç saat önce yemek yediğini bilmemiz gerekir. Teşvik edici dürtüyü hesaplamak için farenin son bir kaç denemesinde elde etttiği ödül ölçüsünü bilmemiz gerkir. Bu üçünü çarptığımızda tahrik edici uyaranın değerini buluruz. Sonunda tahrik edici uyaranı kullanarak o denemedeki farenin hızını tespit ederiz.
Not:Üniversite notlarından derlenmiştir.
http://www.sinifogretmeniyiz.biz