Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

Dosya İndir

Bilişsel Gelişim Kuramı (Piaget)


Bilişsel Gelişim Kuramı (Piaget)
Bölüm:KPSS ve Eğitim Bilimleri Dokümanları
Bu kategoride Bilişsel Gelişim Kuramı (Piaget) dosyasına benzer başka dokümanlar da bulabilirsiniz. Benzer dosyaları görmek için yukarıdaki KPSS ve Eğitim Bilimleri Dokümanları linkine tıklayabilirsiniz. Emeğe ve emekçiye saygı çerçevesinde dosyayı ekleyene teşekkür edebilir, dosyaya oy verebilir, dosyaya yorum yapabilir ve dosyayı sosyal medya butonları ile facebook ve twitter sayfanızda paylaşabilirsiniz.
Dokümanı indirmek için aşağıdaki hemen indir linkine tıklayabilirsiniz.
Eklenme Tarihi:3.5.2009
Bu doküman şimdiye kadar 456 kez indirilmiş. (Bugün:0 , Bu ay:0)
   Bu dosyaya 6 kişi oy verdi. Oy ortalaması 2


Teşekkür Edenler:İlk siz teşekkür etmek ister misiniz?

Paylaşan
Mustafa Altincik Doküman Arşivi'ni gör. (Sen de Paylaş)
Teşekkür Et Şikayet Et Sitene Ekle



 Word'e Aktar | Yazdır |  Yazıcı Dostu | Okunma:16607 

BİLİŞSEL GELİŞİM KURAMI (PIAGET)

 

Kuramın Genel Tanıtımı

Eğitim konusunda “düzeltici biri” sayılmasa da, Piaget günümüzde eğitime yeni bir çehre getirilmesini hedefleyen eylemlerin temelini oluşturan çocuk düşünce biçimini su yüzüne çıkarttı. Bu açıdan ele alındığında, Piaget’in çocukların düşünce biçimini ilk kez ciddiye alan bir bilim adamı olduğu söylenebilir. Piaget'in geliştirdiği kuramın özünde, çocukların bilgiye ulaşma yöntemlerinin derinliklerine inilmesinin genelde bilginin nasıl oluşup geliştiğine ışık tutacağı görüşü yatmaktadır. Bu görüşün gerçekten de bilginin daha iyi kavranmasına neden olup olmadığı ise, Piaget ile ilgili her şey gibi, tartışmalı bir konudur.

 

Piaget’in üzerinde durduğu ilk kavram “zekâ”dır. Piaget  zekâyı organizmanın çevreye uyum yapabilme yeteneği olarak tanımlar ve zekice davranmak organizmanın yaşamı için en uygun koşulları sağlamaktır.

 

Piaget’ye göre çocuk, dünyanın pasif alıcısı değildir. Bilgiyi kazanmada aktif bir role sahiptir. Ayrıca, değişik yaşlardaki çocukların ve yetişkinlerin dünyaları  birbirinden farklıdır. Piaget bu farklılığın nedenlerini incelemiş ve bireyin dünyayı anlamasını sağlayan bilişsel süreçleri açıklamaya çalışmıştır.

 

BİLİŞSEL GELİŞİMDE TEMEL KAVRAMLAR

 

1.ŞEMA 

Bireyin doğumdan itibaren çevresinde bulunan olgu, olay ve nesneleri tanımlamak için zihninde oluşturduğu algı çerçevesidir.

           

·        En temel zihinsel yapıdır

·        Yeni gelen bilginin yerleştirileceği bir çerçevedir.

·        Örgütlenmiş davranış ve düşünce kalıplarıdır.

·        Bireyin öğrenme aracıdır.

 

Bebek doğduğunda ilk şeması refleksif nitelik taşır. Yani ilk kullandığı şema yakalama ve emme şemasıdır. Örneğin 2 aylık bir bebeğin eline aldığı her şeyi ağzına götürmesi. Ancak 2–3 yaşındaki bir çocuk eline aldığı nesneyi sallar, çevirir, yan yana  veya üst üste formlar oluşturabilir. Çünkü olgunlaşma ve yaşantılar sonucu şemaları değişmiş ve gelişmiştir. 

 

   Şema kavramını somutlaştıran bir örnek: Köye bir gezi sırasında, kırda yayılan koyunları ilk kez gören çocuk “baba köpeklere bak” der. Açıkça  görülüyor ki koyunlar çocuğun bildiği köpek ölçütlerine en uygunudur. Koyun uyarıcısıyla karşılaştığında, onu kendisinde var olan uygun şema içine yerleştirmiştir. Ancak koyunlarla etkileşimde bulunup yeni yaşantılar kazandıktan sonra, koyunun köpek olmadığını anlayıp onun için yeni bir şema, kategori oluşturacaktır.

 

2.ADAPTASYON

      Bireyin çevresinde meydana gelen değişimlere uyum sağlamasıdır.

 

Örnek: Sürekli olarak direksiyonu solda olan arabaları kullanan bir kişinin direksiyonu sağda olan arabaları kullanabilmesi için daha önce oluşturduğu  araba sürme şemasını  değiştirmesi gerekir.

            Uyum sağlama mevcut şemaların çevreye karşı bir tepki olarak değişim ve gelişim göstermesidir.

            Piaget’e göre uyum sağlama 2 çeşittir:

 

Özümleme: Bireyin yeni karşılaştığı bir durumu var olan şema içine yerleştirmesidir.

 

Örnek: küçük çocuğun  sehpaya masa demesi, ilk kez gördüğü kertenkeleye yılan demesi, Örnek olarak çocuğun koyunları köpek şeması içine yerleştirmesi bir özümleme örneğidir.

Uyumsama: Yeni şemaların oluşturulması sürecidir.

 

Örnek: ilk kez gördüğü kaplana kedi diyen bir çocuğun daha sonra kaplanın kediden daha büyük, daha hızlı bir hayvan olduğunu öğrenip zihninde yeni bir kaplan şeması oluşturması

 

2.OLGUNLAŞMA

Piaget’e göre olgunlaşma önce fiziksel büyüme ile ilgilidir. Fiziksel büyüme de zihinsel gelişimi sağlar.

Olgunlaşma bazı bilişsel süreçlerin, fiziksel yeterliliklerin artmasına bağlı olarak gelişmesidir.

 

Örnek: Okuma yazma davranışını kazanmak için belli bir yaşa ulaşmak gerekir. Organizma boy ve kilo olarak fiziksel gelişimini tamamlamak zorundadır. Yaklaşık 6–7 yaşlarında da zihinsel faaliyetler  gelişerek okuma yazma düzeyine ulaşılır. Yeterli fiziksel olgunlaşma meydana gelmeden dil gelişimi gerçekleşmez. Kalem tutmak için ince motor kaslarını yeterli olgunluk düzeyine erişmiş olması gerekir. Topa vurmak için bacak kaslarının yeterli olgunluk düzeyine erişmiş olması gerekir

 

 2.YAŞANTI

Fiziksel ve sosyal çevreyle gerçekleşen her türlü etkileşimdir. Geçirilen yaşantılar bilişsel gelişim ile doğrudan ilgilidir. Zengin etkileşim ortamı bilişsel gelişime olumlu etki yapar.

 İlk önce anne-babasının yürümeye çalışan bebeğin geçirdiği yaşantılar sonucu yürüme davranışını yardım almadan gerçekleştirmesi

 

 

3.ÖRGÜTLEME

Özümleme ve uyumsama süreçleri sonunda yeni edinilen her şema daha önceki şemalar arasına alınarak tüm yapının yeniden düzenlenmesidir. Örgütleme :

 

·        Süreçleri tutarlı ve sistematik hale getirmek için birleştirme

·        Koordinasyon sağlama

·        Fikirler ve eylemleri birleştirme eylemidir

 

Örnek: yeni doğanlar ellerine bir obje aldığında onu görebilir ve tutabilirler. Buradaki görme ya da tutma eylemi koordineli bir görme ve tutma eylemi değildir. Ancak koordinesiz birkaç emme ve yakalama etkileşiminden sonra  bebek  istediği nesneyi yakalama ve emme davranışı gösterebilir. Bu şekilde düzensiz etkileşimden organize edilmiş etkileşime geçiş söz konusudur.

 

4.DENGELEME

            Özümleme ve uyumsama süreçleri sonucunda çeşitli düzenlemeler çerçevesinde dinamik bir dengeye ulaşma sürecidir.

Birey özümleme yapamadığı zaman bir dengesizlik oluşur ve birey bundan rahatsız oluşur, birey bundan rahatsız olur ve düzenleme sürecine girer, dengesizlikten çıkıp yeni bir denge durumu oluşturur. Dengeleme süreci bireyin çevreye uyumunu ve dengeye ulaşmasını sağlar.

            Dengeleme durağan değildir. Bir dengesizlik söz konusu olduğunda özümleme ve uyumsama yoluyla dengesizlik giderilir ve yeni denge durumu sağlanır.

            Öğrenme büyük ölçüde organizmanın dengesinin bozulmasına ve dengenin yeniden daha üst düzeyde kurulmasına bağlıdır.

 

BİLİŞSEL GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ    

 

1.OLGUNLAŞMA

Piaget’e göre olgunlaşma önce fiziksel büyüme ile ilgilidir. Fiziksel büyüme de zihinsel gelişimi sağlar.

Olgunlaşma bazı bilişsel süreçlerin, fiziksel yeterliliklerin artmasına bağlı olarak gelişmesidir.

Örnek:  okuma yazma davranışını kazanmak için belli bir yaşa ulaşmak gerekir. Organizma boy ve kilo olarak fiziksel gelişimini tamamlamak zorundadır. Yaklaşık 6–7 yaşlarında da zihinsel faaliyetler  gelişerek okuma yazma düzeyine ulaşılır.

Yeterli fiziksel olgunlaşma meydana gelmeden dil gelişimi gerçekleşmez

Kalem tutmak için ince motor kaslarını yeterli olgunluk düzeyine erişmiş olması gerekir.

Topa vurmak için bacak kaslarının yeterli olgunluk düzeyine erişmiş olması gerekir.

 

 2.YAŞANTI

Fiziksel ve sosyal çevreyle gerçekleşen her türlü etkileşimdir. Geçirilen yaşantılar bilişsel gelişim ile doğrudan ilgilidir. Zengin etkileşim ortamı bilişsel gelişime olumlu etki yapar.

 İlk önce anne-babasının yürümeye çalışan bebeğin geçirdiği yaşantılar sonucu yürüme davranışını yardım almadan gerçekleştirmesi

           

3.SOSYAL ETKİLEŞİM 

            Bireyin çevresindeki insanlarla birtakım yaşantılar geçirmesi, fikir alışverişinde bulunmasıdır. Bireyin çevresiyle her türlü iletişimi sosyal etkileşimdir.

            Aile, öğretmen, arkadaş çevresi, komşuluk ilişkileri, TV ile kurduğu her türlü etkileşim sırasında birçok kavram öğrenir.

            Örnek: kelebeğe “kelebek” demek

                        Kitaba “kitap” demek

 

4.DENGELEME 

            Yeni gelen bilginin oluşturduğu dengesizlik bilişte gerilim yaratır. Bu yüzden biliş sürekli dengeleme eğilimindedir. Dengesizlik öğrenmeyi doğurur. Öğrenmeden sonra denge sağlanır. Bu noktada bireysel farklılıklardan söz edilebilir. Bazı insanlar dengeyi kolayca sağlarken bazılarında dengeleme daha geç olabilir ve öğrenme süreleri farklılık gösterir.

 

 

Bilişsel Gelişimin Dönemleri

     Piaget bireyin yetişkin olana kadar geçen süre içerisindeki bilişsel gelişimini inceleyerek aşamalar halinde açıklamaya çalışmıştır.

 

 

Duyusal Motor Dönemi: 0- 2 yaş arasına rastlar. Bu dönemde çocuklar kendilerini dış dünyadan ayırmaya başlarlar.

İşlem Öncesi Dönem: 2 – 7 yaş arasına rastlar. Kavram öncesi ( 2 – 4 ) ve sezgisel dönem ( 4 – 7 ) olmak üzere iki alt döneme ayrılır. Kavram öncesi dönemde çocuklar, karmaşık kavramları ve ilişkileri anlayamazlar. Sezgisel dönemde ise, problem çözme ve akıl yürütme etkinliklerinde bulunurlar, ancak akıl yürütmede mantık yerine sezgilerine dayanırlar.

 

n  Sembolik oyunlar çocuğun günlük yaşamında önemli bir yer kaplar.

 

n  Çocuk bu dönemde büyüsel ve doğaüstü düşüncelere sahiptir (Noel baba’nın gerçek olduğuna inanma). Bu düşünce biçimi özellikle doğaüstü varlıklara inanan ebeveynlerin çocuklarında daha fazla görülmektedir.

 

n  Çocuk birbirleriyle her zaman ilişkili olmayan durumlar arasında bağ kurmaya çalışır. Örnek: annesi hastanede doğum yapan bir çocuk annesi eve bebekle geldiği için annesinin hastaneye her gidişinde eve bir bebekle döneceğini bekleyebilir.

 

Animizm: Çocuk cansız nesnelere de canlılara özgü nitelikler yükler.

Örnek: deniz kıyısından çakıl taşı toplayan bir çocuk sadece bir taş almak yerine birden fazla taş toplayabilir. Bunun nedeni sorulduğunda çocuk “canları sıkılmasın” diye cevap verebilir.

 

Somut İşlemler Dönemi: 7 – 11 yaş arasına rastlar. İlkokul yıllarındaki çocuklar, bilişsel yeterlikleri bakımından çok hızlı değişme gösterirler. Bu dönem ilköğretimin birinci kademesini oluşturur.

n  Korunum ilkesi ve bilgileri mantıklı ilişkiler yoluyla düşünme gelişmiştir.

n  Çocuklar, algılanan görüntüye değil, gerçeği anlayarak tepkide bulunurlar.

n  Bazı işlemleri zihinsel olarak yapabilecek durumdadırlar.

n  Sıralama ve zorca olan sınıflamaları yapabilirler. Dört işlemi kavrayarak somut olaylarla ilgili problem çözebilirler. İşlemleri tersine çevirebilirler.

n  Benmerkezcilikten uzaklaşır. Olayları ve dünyayı, başkaları açısından görebilirler.

n  Nesneleri birden çok boyuta göre (renk, şekil gibi) gruplandırabilir. Nesnenin korunumunu kazanırlar.

 

Örneğin; taşıt araçlarına otomobiller ve kamyon vb. diğer taşıt araçları olarak gruplayabilir, otomobilleri de, benzinle çalışanlar ve mazot vb. yakıtla çalışan diğer otomobiller olarak sınıflandırılabilirler

 

n  Çocuklar işlem öncesi dönemde bu beceriye sahip değilken somut işlemler döneminde sayı, madde, uzunluk, alan, ağırlık ve hacim korunumunu kazanırlar.

n  Bu dönemde en düzeyde gruplama yapabilirler. Bir grup bir nesnenin bir başka grubun alt sınıfı olabileceğini anlarlar.

n  Somut olduğu sürece karmaşık problemleri çözebilirler.

n  Soyut problemleri ise çözemezler.

n  Dili etkili olarak kullanmakla birlikte vatan, millet, ülke vb. soyut kavramları anlayamazlar. Soyut kavram ve deneyimlerin somut yollar ile açıklanmaları gerekir.

 

Soyut İşlemler Dönemi: 11 yaşından itibaren bireyin hayatının geri kalan kısmını içerir. İlköğretimin ikinci kademesini ve sonraki zamanı içerir. Ergenlik döneminin başlangıcından itibaren çocukların düşünme biçimleri, yetişkinlere benzer hale gelir. Bu dönemde artık soyut düşünme başlar.

 

n  Birey bu dönemde soyut düşünerek bununla ilgili işlemler yapabilir.

 

n  Akıl yürütmede tümevarım ve tümdengelimi kullanabilirler. Ayrıca hipotez oluşturabilir ve Hipotezler kurabilir.

 

n  Ergenlerde gözlenen önemli bir diğer zihinsel gelişim özelliği de hipotetik koşullara göre düşünmeleridir.


Örneğin, okullarda münazara (tartışma) yaparken, bulunduğu gruba benimsemediği bir fikir savunma görevi verildiğinde, tartışmanın hatırı için b u konuda fikir üretip savunabilirler. İlköğretimin 6.,7.,8. Sınıflarında ve lisede ergenlerin, analiz etme karşılaştırma soyut ilişkileri bulma özgün bir şey üretme, eleştirel düşünme gibi özelliklerini geliştirici nitelikte etkinliklere yer verilmesi gerekmektedir.

 

n  Düşüncelerini organize edebilir.

 

n  Çocuklar soyut kavramları anlayarak etkili bir şekilde kullanabilirler. Bu dönemde çocuklar, çeşitli ideal fikirleri, değerleri, inançları geliştirmeye başlar. Toplumun yapısıyla, felsefesiyle, politikayla ilgilenir: bir değerler sistemi örgütlemeye yönelirler.

 

n  Çözüme sistemli bir şekilde ulaşır.

 

n  Çeşitli ideal fikirleri, değerleri, inançları geliştirmeye başlarlar. Toplumun yapısıyla, felsefesiyle, politikayla ilgilenir; bir değerler sistemi örgütlemeye yönelirler.

 

n   Ayrıca dil gelişimi bakımından kavramların, atasözlerinin, deyimlerin anlaşılmasında artık problemi yoktur.

 

 

 

 

Kuramın İlkeleri:

 

n  Yeni öğrenmeler öncekilerin üzerine bina edilir. Öğretmen, anlattığı konu hakkında öğrencinin daha önceden bildiklerinin farkında olmalı, bu bilgilere saygı göstermeli ve öğretme esnasında değerlendirmelidir. Yeni bilgiler öğrenciye bir şeyleri açıklayabilme gücü verdiği ve daha önceki bilgilerini genişletebilme olanağı sunabildiği oranda öğrenci için anlamlı olacaktır.

 

n  Öğrenme bir anlam yükleme çabasıdır. İnsanların karşılaştıkları her şeye anlam yükleme çabası içerisinde oldukları düşünülerek, öğrenme derinliğine düşünebilme, konunun özünü kavrama olanağı sunacak şekilde düzenlenmelidir. Yüzeysel olarak verilen bilgilerin tekrarını istemek öğrenci için anlamsızdır.

 

n  Öğrenme uygulama şansı tanımalıdır. Öğretim öğrenciye öğrendiklerini kullanmak için değişik fırsatlar vermelidir. Aksi halde, öğrencideki anlam oluşturma mücadelesi kaybolur (Marshall, 1992).

 

n  Öğretmen otorite figürü olmamalıdır. Öğretmen sınıfta bir otorite figüründen ziyade bir basketbol antrenörü gibi bütün öğrencilerin potansiyellerini sonuna kadar kullanmada onlara rehberlik yapan kılavuz rolünde olmalıdır.

 

n  Öğrenme, öğretmen ve öğrencinin karşılıklı etkileşimi ile gerçekleşir. Eğer öğrencilerin duyduklarını ve karşılaştıklarını anlama çabası içerisinde olması bekleniyorsa, öğretmen ve öğrencilerin beraberce, karşılıklı güven içerisinde ve birbirlerinden yüksek beklentiler ile çalışmaları gerekmektedir.

 

 

 

Kuram Örnekleri:

 

 


 

Örnek 1: Eğer bir çocuğa bir sırada dört bilyeyi gösterirsek,  daha sonra onları yaydıktan sonra tekrar baktığında çocuk bilyelerin yayılmasına odaklanarak orada daha çok bilye olduğuna inanmaya yönelecektir.

 

 

 

Örnek 2: 2 tane değnek birbirine paralel şekilde konulmuş ve daha sonra bu değneklerden birine hareket vererek biraz daha ileri gitmesini sağlarsak çocuk hareket edilen değneğin, şimdi diğerinden daha uzun olduğuna inanabilir.

 

 

 

 

 

 

 

 

Örnek 3: Eğer kilin bir topunu alırsak ve uzun ince bir çubuğa onu yuvarlatıp veya hatta on küçük parçaya onu ayırırsak, çocuk, hala kilin aynı miktarı olduğunu bilir.

 

 

Örnek 4: 3-4 yaşlarındaki çocuklar eşit miktarda su bulunan iki bardaktaki sudan birinin daha ince uzun bir bardağa aktarıldığında, ince uzun su bardağında daha çok su bulunduğunu belirtirler. 7 yaşındaki bir çocuk ise su miktarının değişmediğini belirtebilir.

Piaget’ nin Bilişsel Gelişim Kuramının Eğitim Açısından Doğurguları

 

n  Piaget’ye göre geleneksel eğitim ve eğitimcilerin görevleri çocukların zihinsel yapılarına uygun değildir; çocuğu sınırlandırıcıdır. Öğretmen etkin, öğrenci edilgendir.

 

n  Piaget’ye göre eğitimin görevi, bireyin sosyal çevresine uyumunu sağlamaktır. Bu görevi yerine getirmesi için eğitim, çocuğun kalıtımla getirdiklerini, bilişsel gelişimine uygun etkinliklerle desteklemelidir.

 

 

n  Piaget’ye göre okul, çocuğa dışarıdan baskı yapmak yerine, çocuğun kendi çabasını kendisinin yönlendirmesine izin vermelidir.

 

n  Piaget’ye göre eğitim şu özellikleri taşımalıdır;

 

 

·         Eğitim, gelişim teorilerine dayalı olmalıdır.

·         Çocuğun biliş yapılarını zenginleştirmesine fırsat verecek en uygun çevreyi düzenlemek ve öğrenmesine rehberlik etmek gerekir.

·         Okul, yaşama hazırlayıcı değil, yaşamın kendisi olmalıdır. Kişiler arası etkileşim ve tartışmalar çocuğu ben merkezlilikten kurtararak dünyayı başkaları açısından görmesini sağlayacaktır.

·         Okullardaki eğitim programları ve uygulanan yöntemler, çocukların biliş yapılarına uygun olmalı; onarlın var olan biliş yapılarını özümleme ve yeniden düzenleme yoluyla zenginleştirmelerine fırsat yaratmalıdır.

·         Eğitim planlanması, öğretmenin rehberliğinde çocuklar tarafından yapılmalı.

·         Sınavları zararları bulmaktadır. Sınavlar belleğe dayalı olmamalıdır.

·         Değerlendirme de çocukların içinde bulundukları gelişim dönemleri ve bilgi yapılarının düzeyi esas alınmalıdır.

·         Öğretmen sınıfta rehberlik etmek için vardır.

 

 

 

 

Kaynaklar:

 

http://tip.psychology.org/piaget.html

http://webspace.ship.edu/cgboer/piaget.html

http://yayim.meb.gov.tr/dergiler/157/peker.htm

http://www.bipolarite.com/index.php?option=com_content&task=view&id=421&Itemid=40

http://www.onlinefizik.com/index2.php?option=com_content&do_pdf=1&id=35

http://www.hskizilcik.com/egitim/Piaget.pdf

http://stu.inonu.edu.tr/~e040040002/ramazan-zulfiye.htm

http://www.gata.edu.tr/dahilibilimler/cocukruh/piaget.htm

http://www.sinifogretmeniyiz.biz/indir.asp?id=1865&okunma=evet&indir=evet

http://www.gata.edu.tr/dahilibilimler/cocukruh/piaget.htm

http://web.deu.edu.tr/~ilyas/Courses/otmg/1.pdf

 

İhtiyaç Yayıncılık KPSS Eğitim Bilimleri Kitabı

Yargı Yayınevi KPSS Eğitim Bilimleri Kitabı

 

 

YORUMLAR