MEB yıllardır çalışanlarının görevde yükselmesine ilişkin doğru bir sistem ortaya koymadı. Bu gün Millî Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde son bir değişiklik yapıldı ama birşey değişmedi. Askerin, polisin bir sistemi var. Gerek çalışanları gerek kamuoyu astı-üstü bilir. MEB’de de bir statü sıralaması var aslında ve bu sıralama aşağıdaki şekilde

Öğretmen
Okul müdür yardımcısı
Okul müdürü
Şube Müdürü
İlçe Milli Eğitim Müdürü/Milli Eğitim Müdür Yardımcısı
İl Milli Eğitim Müdürü

Bir öğretmenin MEB taşra teşkilatında görevde yükselme basamakları amirlik ve statü durumuna göre yukarıdaki sırayla olmalı. Bu sıralamada görevlere geçişler bir üst basamağa olacak şekilde yapılmalı iki, üç kademe yukarıya sıçramalara asla mahal verilmemelidir. Ancak MEB’in ortaya koyduğu sistemde bir okul/kurum müdürü şube müdürlüğü yapmadan direkt ilçe milli eğitim müdürü hatta il milli eğitim müdürü olabilmektedir. Bir şube müdürü ilçe milli eğitim müdürlüğü veya il milli eğitim müdür yardımcılığı yapmadan direkt il milli eğitim müdürü olabilmektedir. Bu uygulama kariyer sistemini bozmaktadır.

Bu durumun hak ve adalet kavramları açısından izah edilecek bir yanı yoktur. Bir ilçe milli eğitim müdürünü düşünün ki kariyer basamaklarını teker teker çıkmış, önce okul müdürü sonra şube müdürü daha sonra ilçe milli eğitim müdürü olmuş, kariyerine il milli eğitim müdürü olarak devam etmek istiyor. Ancak boş il müdürlüğüne kendinden iki kademe aşağıdaki bir okul müdürü atanıveriyor. Böyle bir atama hangi vicdanda meşruiyet kazanabilir?

DURUMUNA UYGUN GÖREVE ATAMA OLUR MU?

Durumuna uygun atama da ne demek? Birçok okuyucumuzun cevabını duyar gibiyim. ‘Herhalde torpil durumudur’ diye! Böyle bir atama olur mu Allah aşkına! Daha önceleri görevler arası geçişlerde kimin hangi göreve geçeceği belliyken yönetmelik maddesi değiştirilerek bu hale getirildi. MEB Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin 25. Maddesine göre: Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği, Bakanlık başmüfettişliği, Bakanlık müfettişliği, iç denetçilik, hukuk müşavirliği, eğitim müfettişliği, mali hizmetler uzmanlığı görevlerinde bulunanlar ile şube müdürlüğü veya daha üst kadro unvanını kazanmış olmaları şartıyla ataşelik ve diğer müşavirlik görevlerinde toplam en az üç yıl süreyle bulunmuş olanlar, durumlarına uygun görevlere atanabilirler. (Bu maddeye ilişkin Müfettişler Derneği tarafından iptal davası açılmıştır. Dava Danıştay’da devam etmektedir)

MERKEZ VE TAŞRA TEŞKİLATINDA DENKLİK BELLİ DEĞİL

Yönetmeliğin 25. Maddesinini 1. Fıkrasının c bendine göre “İlçe millî eğitim müdürü, il millî eğitim müdür yardımcısı görevlerinden birinde veya bu görevlerde toplam en az üç yıl asaleten görev yapmış olanlar, il millî eğitim müdürlüğü veya daire başkanlığı (bağımlı) görevlerine atanabilir” burada ve aynı fıkranın (d) bendinde il milli eğitim müdürü ile bağımlı daire başkanlığı denk görülürken 25. Maddenin 3. Fıkrasında “İl millî eğitim müdürü, genel müdür yardımcısı olarak asaleten görev yapmakta olanların istemeleri halinde bu görevler arasında geçişleri yapılabilir.” denilerek il milli eğitim müdürlüğü genel müdür yardımcılığna denk kabul edilmektedir.

NE YAPILMALI

1. Öncelikle MEB personelinin kariyer basamaklarını teker teker çıkması benimsenmelidir. Bu amaçla Millî Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinin 25. Maddesinde değişiklik yapılarak eğitim kurumu müdürleri ile şube müdürlerinin direkt il müdürü olmasını mümkün kılan hükümler iptal edilmelidir.

2. Merkez ve taşra teşkilatındaki görevlerin denkliği netleştirilmelidir.

3. Yönetim görevlerine geçişler netleştirilmeli, hukuk devletine yakışmayan “durumuna uygun” geçiş yönetmelikten çıkarılmalıdır.

Doğan CEYLAN
Müfettişler Derneği Başkanı