Forum | Sınıf Öğretmeniyiz Biz | Sınıf Öğretmenlerinin Kaynak Sitesi | http://www.sinifogretmeniyiz.biz
Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler



Bülent  Dinç 
Aktif Üye - Öğretmen
- (mergup0780)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (27.11.2013 10:59:57)

Sayın Öğretmenlerim:
      Bu bölümde bizleri ve öğrencilerimizi motive edici düşündüren, güldüren, şaşırtan, ibretlik hikayeler ve öyküler paylaşarak bizleri iyiliğe, güzelliğe, doğru yola sevk eden paylaşımda bulunalım istedim.
        Kafamızda pozitif soru işaretleri oluşturacak yazılar , menkıbeler , kıssadan hisse hikayeler, öyküler paylaşalım.Her gün bir yazı okuyup kendimize gelelim diyorum.Ne dersiniz?

Sizlerden beğendiğiniz yazılarınızı paylaşmanızı bekliyorum.



İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler
Mustafa  A.
Yönetim Ekibi - 4.Sınıf Öğretmeni
- (admin)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (13.12.2013 22:24:43)

Bu mesaj, konuyla ilgili önemli bilgiler içerdiğinden sabitlenmiştir ve her sayfada görünür.
Arkadaşlar merhaba, paylaştığımız hikayeleri 5n1k etkinliğine dönüştürüp buradan paylaşalım istedik. Ben yavaş yavaş hikayeleri çevirip buraya ekleyeceğim. Sizler de çevirmek isterseniz ekteki dosyanın birini indirip şablonu kullanabilirsiniz. Emeği geçenlere teşekkür ederim.

Hazırlanan 5n1k çalışmaları
1- Balıkçı Hikayesi - 3.sınıf 5n1k çalışması
2- İyilik Kötülük Metni - 1.sınıf 5n1k çalışması
3- Balonum Metni - 2.sınıf 5n1k Çalışması ve Boyama
4- Motivasyon Hikayesi - 3.sınıf 5n1k çalışması
5- Aslan ve Ceylan Hikayesi -3.Sınıf 5n1k Çalışması
6- İnci Hikayesi - 3.Sınıf 5n1k Çalışması
7-Taş Atan Çocuk Hikayesi - 3.sınıf 5n1k Çalışması
8-Türkçe Antika Sandalye Hikayesi - 5n1k Çalışması
Ekler
-------------------------------------------
5n1k_sablon.docx (Yükleme:101)

-------------------------------------------


İmza:Sınıf Öğretmeniyiz Biz
Bu mesaja teşekkür edenler:(4): Bülent Dinç, Şeniz Karaşah, Hasan Yiğit, Burcu Burcu,
Bülent  Dinç
Aktif Üye - Öğretmen
- (mergup0780)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (3.12.2013 14:03:33)

YAŞLI MARANGOZUN HİKAYESİ

Yaşlı bir marangoz, eşi ve ailesi ile birlikte daha özgür bir yaşam sürmek için işveren müteahhidine emekliliğini istediğini iletti. Müteahhit iyi marangozunun emekliye ayrılmasına üzüldü. Kendine bir iyilik olarak, son bir ev daha yapmasını rica etti. Marangoz istemeyerek kabul etti ve işe girişti, ne var ki gönlü bir an önce emekli olma niyetindeydi. Bir an önce bitirmek için baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne talihsizlikti!.. İşini bitirdiğinde, müteahhit, evi incelemek için geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı.

- Bu ev senin, şimdiye kadar verdiğin emeklerden dolayı benden sana hediye.

Marangoz şaştı kaldı. Keşke yaptığı evin kendi evi olacağını bilseydi! O zaman böyle baştan savma yapar mıydı!

Marangoz siz, yaptığınız evlerde hayatınız. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. Hayatınızı kendiniz şekillendirirsiniz. Bugün yaptığınız davranış ve seçimler, yarın yaşayacağınız evi kurar.
Ekler
-------------------------------------------

yasli-marangoz.jpg (Gösterim:141)

-------------------------------------------


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Bülent  Dinç
Aktif Üye - Öğretmen
- (mergup0780)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (3.12.2013 14:05:38)


ANNE SEVGİSİ

Yeni doğum yapmıştı, Anne heyecanla:

- Bebeğimi görebilir miyim?

Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı.

Bebeğin kulakları yoktu? Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı. Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı.

Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu. Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı ağlayarak;

- Büyük bir çocuk bana ucube dedi.

Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça başarılı bir öğrenciydi. Eğer insanların arasına karışmış olsaydı sınıf başkanı bile olabilirdi. Annesi, her zaman ona;

- Genç insanların arasına karışmalısın.

Ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu.

Delikanlının babası, aile doktoru ile oğlunun sorunu ile ilgili görüştü;

Hiçbir şey yapılamaz mı?? diye sordu.

Doktor;

- Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir.

Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı. İki yıl geçti bir gün babası;

- Hastaneye gidiyorsun oğlum, annen ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır.

Operasyon çok başarılı geçti ve adeta yeni bir insan ortaya çıktı. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçmişti, bir gün babasına gidip sordu:

- Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım?

Babası;

- Bir şey yapabileceğini sanmıyorum. Fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil?

Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi. Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavaşça annesinin başına eline uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu. Babası fısıldadı;

- Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?

Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir, ancak kalptedir! Gerçek mutluluk, gördüğün de değil, asıl görünmeyendedir? Gerçek sevgi, yapıldığı bilinen de değil, yapıldığı halde bilinmeyendedir!..................
Ekler
-------------------------------------------

anne-sevgisi.jpg (Gösterim:27)

-------------------------------------------


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Bülent  Dinç
Aktif Üye - Öğretmen
- (mergup0780)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (3.12.2013 14:06:33)

AT ÇİFTLİĞİ HAYALİ

Çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışa koşarak atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin genç bir oğlu vardı. Babasının işi nedeniyle çocuğun eğitimi kesintilere uğramıştı. Bir gün öğretmeni, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak istedikleri konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi. Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı. Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi. Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi. Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000 metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi. Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev, tam kalbinin sesiydi.

İki gün sonra ödevi geri aldı. Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir ?0″ ve ?Dersten sonra beni gör? uyarısı vardı. Çocuk

- Neden ?0″ aldım?? diye öğretmenine merakla sordu.

Öğretmeni

- Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal. Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun. Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir. Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız. Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm.

Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.

- Oğlum, bu konuda kararını kendin vermelisin. Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!

Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir değişiklik yapmadan geri götürdü.

- Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin Ben de hayallerimi?

O öğrenci, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki 1000 metrekarelik çiftlik evinde oturuyor. Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde çerçevelenmiş olarak asılı. Hikayenin en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen, geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi. Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine;

- Bak, sana simdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken, hayal hırsızıydım. O yıllarda öğrencilerimden pek çok hayal çaldım. Allah? tan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın.
Ekler
-------------------------------------------

at-ciftligi.jpg (Gösterim:30)

-------------------------------------------


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Bülent  Dinç
Aktif Üye - Öğretmen
- (mergup0780)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (3.12.2013 14:12:34)

İŞ BAŞVURUSU HİKAYESİ

İş başvurusu esnasında firma yöneticisi, işe başvuranlara bir soru sormuş, soruya en uygun cevabı veren kişiyi işe alacakmış. Bu sorunun doğru veya yanlış cevabı yok, sadece soruya nasıl cevap verildiği önemli. Durum şu:
Karanlık yağmurlu, fırtınalı bir gece ve siz sabaha karsı yalnız ve ıssız bir yolda araba kullanıyorsunuz. Arabanız spor araba ve iki kişilik. Biraz ilerde ki otobüs durağında 3 kişi bekliyor.
Birinci kişi bir doktor, sizi daha önce geçirdiğiniz kalp krizinden kurtarmış.
İkinci kişi, çok yaşlı ve hasta fırtınalı havada neredeyse soğuktan ölmek üzere olan birisi.
Üçüncü kişi, hayatınızın aşkı, her zaman için tanışmaya can attığınız birisi.
Hava gittikçe kötüleşiyor ve arabanızda sadece bir kişiye yer var Soru şu; Böyle bir durumda ne yapardınız?
İşe başvuranların cevapları söyle olmuş:
A. Hasta yaşlı adamı alır, en yakın hastaneye götürürdüm.
B. Doktora hayatımı borçluyum onu alırdım.
C. Hayatımın devamında mutlu olmak için, her zaman tanışmak istediğim hayatımın aşkını alırdım.
Bu görüşmede cevapların 90 ı manen düşünüp, yaşlı hasta adamı alırdım olmuş, ama sadece bir kişinin cevabını daha çok beğenmişler ve işe almışlar. O kişi de şöyle cevaplamış:
Arabadan iner arabamın anahtarını doktora veririm, doktor yaşlı kişiye yardım edip onu hastaneye götürebilir, bende hayatımın aşkıyla otobüs durağında baş basa onu tanıma fırsatı elde edebilirim.

Bazen olaylar karşısında, düşüncelerimiz dar görüşlü olup genelde tek yönlü düşünürüz. Daha iyi bir çözüm her zaman vardır. Onu bulmak size kalıyor.
Ekler
-------------------------------------------

is-basvurusu.jpg (Gösterim:11)

-------------------------------------------


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Hasan Yiğit, M. Can,
Hasan  Yiğit
Tecrübeli Üye - 4.Sınıf Öğretmeni
- (10255672266hy)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (4.12.2013 12:58:55)

Çok güzel şeyler aktarmışsın.Bülent'ciğim ellerine ve emeklerine sağlık

İmza:Akıllı toplumlarda uyanan düşünceler kolay,kolay uyumaz.
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Bülent Dinç,
Bülent  Dinç
Aktif Üye - Öğretmen
- (mergup0780)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (5.12.2013 14:25:02)

MUTSUZ KRAL HİKAYESİ

Bir zamanlar zengin ama mutsuz bir kral varmış. Mutlu olmak için ne kadar uğraşsa da mutlu olamıyormuş.

Ülkenin en bilge kişisini huzuruna çağırtıp nasıl mutlu olabilirim diye sormuş. Bilge:

? Kralım, mutsuzluktan kurtulmak istiyorsanız; mutlu bir adam bulup onun gömleğini giymeniz gerekir.

Kral adamlarına emir vermiş; bu mutlu adamı bulun diye, ülkede aranmadık yer bırakmamışlar. Fakat mutlu birine rastlayamamışlar. Kimileri eşinden, kimileri yoksulluktan, kimileri de hayırsız çocuğundan yakınıyormuş. En sonunda çaresizlik içinde saraya dönüş yolunda, kırık dökük bir evin önünden geçerken içeriden birinin şöyle dua ettiğini duymuşlar:

? Tanrım, sana şükürler olsun. Sağlığım yerinde, karnım bugün de doydu, bugüne kadar rızkımı eksik etmedin. Ben mutlu olmayayım da kim mutlu olsun?

Sonunda mutlu birini bulduk diye kralın adamları hemen evin içine dalmışlar. Adamın gömleğini alıp krala götürelim diye düşünmüşler. Fakat içeri girince bir de ne görsünler, adamın sırtında bir gömlek bile yokmuş.



Hayat akarken insan mutluluğu arar durur. Sahip oldukları ne kadar çok olursa olsun hep daha fazlasını isteyen sahip olduklarıyla yetinmeyen kendini mutlu hissedemez. Mutluluğu kendi içinde arayan ve kendinden memnun olup haline şükreden mutluluğu bulacaktır.


Ekler
-------------------------------------------

mutsuz-kral.jpg (Gösterim:19)

-------------------------------------------


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:
Bülent  Dinç
Aktif Üye - Öğretmen
- (mergup0780)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (5.12.2013 14:25:59)

MERMER YONTUCU HİKAYESİ

Bir mermer yontucusu, dağın tepesinde, kızgın güneşin altında, mermer yontmaktan son derece yorulmuş. Kendi kendine söylenmeye başlamış:

? Bıktım artık mermer yontmaktan. Hayat mı bu yaşadığım sanki? Devamlı mermer yontmaktan başka bir şey yapmıyorum? Yontmak zaten zor bir de yetmezmiş gibi hep bu kızgın, yakıcı güneş! Ah! Güneşin yerinde olsam keşke? Ne güzel yükseklerde her yere hakim olacaktım. Işığımla her yeri aydınlatacaktım.?

Yontucunun dileği mucize eseri kabul olunur ve yontucu o an güneş olur. Dileği kabul edildiği için çok mutludur. Fakat bu sırada bulutlar ortaya çıkar ve ışığını her yere yaymasına engel olur. Bu duruma isyan eder:

?Şu basit bulutlar benim ışınlarımı engelleyecek kadar kuvvetli olduklarına göre güneş olmanın ne anlamı var. Mademki bulutlar bu kadar kuvvetli bulut olmayı isterdim.?

Dileği kabul olur ve hemen bulut olur. Dünyanın üzerinde özgürce gezinmeye başlar, oradan oraya gider, yağmur yağdırır, toprağa bereket verir. Fakat birdenbire rüzgar çıkar ve bulutları dağıtır.

?Rüzgar nerden çıktı da geldi ve beni dağıttı, demek ki rüzgar daha kuvvetli öyleyse ben rüzgar olmak istiyorum. ?

Dileği yine kabul olur, güçlü bir rüzgar olur. Dünyanın üzerinde eser durur, fırtınalar estirir, tayfunlar meydana getirir. Fakat birdenbire önüne kocaman bir dağ çıkar ve ona mani olur..

?Basit bir dağ beni durdurmaya yettiğine göre benim rüzgar olmanın ne anlamı var.?

Dileği kabul olur ve bir anda koca bir dağ olur. Bazı sesler duyar, ona durmadan vurulduğunu hisseder. Ondan daha kuvvetli olan, onu içten içe oyan, bir de bakar ki?

Sadece küçük bir mermer yontucusudur.

Hayat akarken bazen hayatımızdan, olduğumuz yerden memnun olmayıp, başka biri olmak isteriz. Mutluluğu başka yerlerde arar, onun kendi içimizde olduğunu unuturuz. Kendimizden uzaklaştıkça mutluluğu arama telaşında hiçbir şey yeterli gelmez daha da mutsuz oluruz.


Ekler
-------------------------------------------

yontucu.jpg (Gösterim:11)

-------------------------------------------


İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(4): Nedim Özdemir, S.Selma Erdem, Şeniz Karaşah, Hasan Yiğit,
Şeniz  Karaşah
Bilge Üye - 1.Sınıf Öğretmeni
- (senizkarasah)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (5.12.2013 20:38:59)

Bülent öğretmenim bu sayfa çok isabetli olmuş, öyküler çok güzel, teşekkürler

İmza:
Bu mesaja teşekkür edenler:(2): Bülent Dinç, Hasan Yiğit,
Hasan  Yiğit
Tecrübeli Üye - 4.Sınıf Öğretmeni
- (10255672266hy)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (6.12.2013 09:23:36)

Ellerine ve emeklerine sağlık.Döktürüyorsun yine.

İmza:Akıllı toplumlarda uyanan düşünceler kolay,kolay uyumaz.
Bu mesaja teşekkür edenler:(1): Bülent Dinç,
Hasan  Yiğit
Tecrübeli Üye - 4.Sınıf Öğretmeni
- (10255672266hy)
Cevap:Bizleri ve Öğrencileri Motive Edici Öyküler ve Hikayeler (6.12.2013 09:34:24)

 Alıntı
Alıntı Sahibi: Bülent  Dinç

ANNE SEVGİSİ

Yeni doğum yapmıştı, Anne heyecanla:

- Bebeğimi görebilir miyim?

Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı.

Bebeğin kulakları yoktu… Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı. Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı.

Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu. Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığıydı ağlayarak;

- Büyük bir çocuk bana ucube dedi.

Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça başarılı bir öğrenciydi. Eğer insanların arasına karışmış olsaydı sınıf başkanı bile olabilirdi. Annesi, her zaman ona;

- Genç insanların arasına karışmalısın.

Ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu.

Delikanlının babası, aile doktoru ile oğlunun sorunu ile ilgili görüştü;

Hiçbir şey yapılamaz mı?) diye sordu.

Doktor;

- Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir.

Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı. İki yıl geçti bir gün babası;

- Hastaneye gidiyorsun oğlum, annen ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır.

Operasyon çok başarılı geçti ve adeta yeni bir insan ortaya çıktı. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçmişti, bir gün babasına gidip sordu:

- Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım…

Babası;

- Bir şey yapabileceğini sanmıyorum. Fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil…

Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi. Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesi başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavaşça annesinin başına eline uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu. Babası fısıldadı;

- Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?

Gerçek güzellik fiziksel görünüşe bağlı değildir, ancak kalptedir! Gerçek mutluluk, gördüğün de değil, asıl görünmeyendedir… Gerçek sevgi, yapıldığı bilinen de değil, yapıldığı halde bilinmeyendedir!..................
Mükemmel bir hikaye.Özellikle yeni nesilin okuması gerekir bunu.Ellerine sağlık.

İmza:Akıllı toplumlarda uyanan düşünceler kolay,kolay uyumaz.
Bu mesaja teşekkür edenler:

HIZLI CEVAP (5 Üye Puanı)

Cevap Yazmak İçin Giriş Yapın veya Üye Olun
En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin