ONLİNE SINAV ANALİZ

Ey deniz, şöyle bir gün sana bakacak mıyım?

Biz zaman kendini karşındaki rüyaya bırak.

Gelir kirpiklerime ölmüş birinin uykusu
Bilmediğim adamlar çalar rüyalarımdan.
Enginlerin üzerinde yüzen bir an;
Yaşamanın sathında benim beyaz bir kuğu

Yılın her haftası bir araya gelinen dost meclislerinde acaba ne konuşuluyor?

Anlar daha çok nerelerde gezinir (1) Çocukluğumuzda mı (2) yoksa en yakınımız da mı (3) çocukluğumuzun dağınık defterindeki karanlık sayfaları yıllar sonra araladığımızda karşımıza hangi anlar çıkar(4)

I. Baharda ağaçlar çiçeklerle donandı.

II. Bayramda her yer balonlarla donandı.

III. Masa her türlü yiyecekle donanmıştı.

IV. Çocuğuun çıplak ayakları çorapla donatıldı.

Bugün insanlık kendine, şu anda yalpaladığı yol­da onu yönlendirecek bir önder bulmalıdır.

Titrek parmağınla tutup tığını

Alnıma işleme kırışığını

Duvarda emerek mum ışığını

Bir verem rengi bağlama gurbet

 

Dil,yeryüzünde insanlarla birlikte var olmuş,insanlığın geçirdiği bütün gelişme evrelerini geçirmiştir.

Cennetisin yurdun sevimli Çukurova

Birbirinden cömerttir ovaların,dağların

Dayamışsın başını arkanda Toroslara

Limon kokar,nar kokar bahçlerin,bağların

Yenilik getiren her büyük sanatçıda eskiye bakan bir taraf vardır.Geçmişi inkar ettiğiniz an sanat kendiliğinden durur.

1.Eşek kulağı kesilmekle küheylan olmaz.
2.Eşek at olmaz, ciğer et olmaz.
3.Eşeğe altın semer vursalar yine eşektir.
4.El elin eşeğini türkü çağırarak arar.

Geceleyin bir ses böler uykumu, içim ürpermeyle dolar: "Nerdesin?" Arıyorum yıllar var ki ben onu Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.

"Yazar kendine has üslubuyla herkesi büyülüyordu."

Ankara bazen geniş sağrısını rüzgerlara vermiş bir harp gemisi gibi zaman ve olaylar denizinde çevik ve kuvvetli yüzer,bazen bir iç kale,bütün ümitlerin kendisinde toplandığı son sığnak olur,bazen bir kartal yuvası gibi erişilmesi imkansız yükselir.

Öğretmen,tahtaya bir cümle yazarak bu cümlelerin yapısına göret çeşidini sormuştur.

Mutluluğu tanımanın tek çaresi onu paylaşmaktır.

Soldu, günden güne sessiz, soldu. 

Dediler hep: Kıza bir hâl oldu. 

Tâ içindendi gelen hıçkırığı, 

Kalbinin vardı derin bir kırığı. 

(I)Yaşam,başı da sonu da belli bir hikayedir. (II)Doğulur ve ölünür. (III)Bir düşünceye göre yaşam ile ölüm arasındakileri kendimiz seçmiyoruz. (IV) Hayatımız da ülkemizle,çağla,ortamla,aileyle sınırlı.

Ovanın tam ortasındayız (1) Yerleşim yerine yedi yüz metre (2) Rüzgarın şiddeti hiç dinmiyor (3) Dönüş yürüyüşüne başlıyoruz bu kez (4)

Her konuda bir görüşü savunmak ,bir düşünceyi ispatlamak amacıyla yazılan ciddi ,gazete köşe yazısıdır.Böyle bir yazı yazarının her şeyden önce geniş bir kültürü ,yalın,anlaşılır bir dili,tarafsız düşünce ve yargısı olmalıdır.

Seyrettiğim bu sahne beni beynimden vurdu,birden geçmişe gittim ve babamla yaşadığımız o sürtüşmeler geldi aklıma.

Bu eksikliği sizde çok evde görmüşsünüzdür: duvarlarda çiviler( ) çivi yerleri ( ) lekeler( )

I. Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.
II. Ne doğrarsan aşına, o gelir kaşığına.
III. İş bilenin kılıç kuşananın
IV. Gülü seven dikenine katlanır.
V. Rüzgar eken fırtına biçer.