Hediye Kampanyamız:En fazla puan toplayan 3 kişiye 400TL'lik hepsiburada hediye çeki hediye ediyoruz..

15 bin araç park etsin diye değer mi?


Büyükşehir Belediyesi’nin 147 okul bahçesinin altına otopark yapacağını açıklaması Eğitim-Sen’in ve inşaat mühendislerinin tepkisini çekti. Eğitim-Sen, “Otopark mafyası önlenemez”, mühendisler ise “Amaç sorun çözmek değil gelir elde etmek” dedi.

NTVMSNBC’nin görüştüğü bazı okul yöneticileri okul bahçelerine otopark yapılması halinde okullarda kontrolü sağlamanın zor olacağını vurguladı. Eğitim-Sen İstanbul 2. No’lu Şube Başkanı Hasan Toprak, “Ata Özer, okullarda yemek verilmesini yasaklarken, ‘Büyük bir rant olayı var’ demişti. Ancak bu uygulamayla otopark mafyası okulların içine kadar girecektir” dedi. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe ise “147 tane değil 3 bin 147 otopark yapsanız, İstanbul’un trafiğini çözme şansınız yok” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, yaptığı yazılı açıklama ile İstanbul’daki okullar arasında yapılan tarama çalışmaları sonucunda 147 okul bahçesinin altının otopark olarak kullanılabileceğini duyurmasına okul yöneticileri ve inşaat mühendislerinden tepki geldi. 14 bin 927 araca park imkanı sağlayan otoparkların, okul kapılarında uyuşturucu satılması, şiddet gibi problemlerin yanı sıra deprem riskini arttırabileceği belirtildi.

Öte yandan İl Milli Eğitim Müdürü Ata Özer, belediyenin henüz 147 okulla ilgili kendilerine resmi bir yazı yazmadığını, kesinleşmiş bir karar bulunmadığını ancak devletin bu projeye sıcak baktığını söyledi. Okul adı vermeyen Özer, Büyükşehir Belediyesi’nden bir görevliyle birlikte okul altı otopark örneklerini incelemek üzere Brüksel’e gitti. Özer, 15 Kasım Perşembe akşamı dönüp izlenimlerini belediye yetkilileriyle paylaşacak.

Hasan Toprak (Eğitim-Sen İstanbul 2. Nolu Şube Başkanı):
KONTROLÜ ÇOK ZOR
Bazı okullarda hafta sonu cumartesi-pazar öğrencilerin olmadığı günlerde okul bahçeleri kiraya veriliyordu ama şimdi şimdi 147 okulun altını otopark yapma anlayışı birçok olumsuzluklara neden olacaktır. Bir spor salonu yapılırken bile okulun temelinin sarsılmasıyla karşı karşıya kalınıyor. Örneğin Kadıköy’de Reşat Nuri Güntekin İlköğretim Okulu’nda spor salonu yapılırken kazı çalışmaları nedeniyle okulun zemini kaymaya başladı ve okul yeniden yapılmak zorunda kalındı. Kaldı ki, 147 okulun altına otopark yapılması anlayışı ticari bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz. Çünkü okulların özellikle trafikten ve araç gereç yoğunluğundan uzak durması önemlidir. Bu anlamda da çocukların her an neyle karşılaşabilecekleri meçhul. Bunun kontrolü zordur. Bu otopark projesi mutlaka ticari bir anlayışla kiraya verileceğine göre burada ne gibi işlerin döneceğini, hangi olayların gelişeceğini çok hesaplayamıyoruz.

OTOPARK MAFYASI ÖNLENEMEZ
Okullarımızdaki kantin ihalesi olayında Ata Özer, okullarda yemek verilmesini yasakladı ve “Büyük bir rant olayı var” dedi. Herhalde bu uygulamayla otopark mafyası da okulların içine kadar girecektir. Bu anlamda okullara kaynak yaratılması sözkonusu olamaz. Okullara kaynak yaratmanın yolu, bütçeden eğitime yeterli miktarda kaynak ayrılmasıdır. GSMH’den yüzde 5 kaynak aktarılmasıyla eğitimdeki kaynak sorunlarının çözüleceğini iddia ediyoruz. Kantin olaylarında yaşanan olumsuzlukların otopark için de yaşanacağını düşünmek zorundayız. Otopark girişi farklı bir yerden de verilse, okul çevresinin güvenliği tehlikeye girer. Şiddet ve uyuşturucu olaylarının yaygın olduğu bir süreçte çeşitli kötü niyetli kişiler bunu fırsat bilir. İstanbul’daki otopark sorununu çözüm arayışı gibi gözükse de bunun bir çözüm olmayacağı açıktır.

EĞİTİM ANLAYIŞI AÇISINDAN YANLIŞ
Ankara’da geçen aylarda otoparkta bulunan bomba yüklü münibüs olayı hatırımızda. Okullarda binlerce öğrenci bulunuyor. Özellikle İstanbul’da okullar neredeyse bir ilçe büyüklüğünde öğrenci nüfusuna sahip. Bu anlamda da düşünmek gerekir. Okulların otoparka değil, sosyal tesislere ihtiyacı var. Birçok okulda binlerce öğrencinin sosyal tesislerden yoksun, özellikle spor alanları zayıf. Bu anlamda çalışmalar yapılması gerekirken okulların, okul alanlarının otopark olarak kullanılmasını eğitim anlayışı açısından da yanlış buluyoruz. Okulların büyük çoğunluğu, deprem bölgesinde olan İstanbul’da okulların depreme hazırlanması yönünde bir çaba gösterilmesi gerekir.

Cemal Gökçe (İnşaat Müh. Odası İstanbul Başkanı):
AMAÇ PARK SORUNUNU ÇÖZMEK DEĞİL, GELİR ELDE ETMEK
Okul bahçelerinin altına otopark yapmak mevcut teknolojik imkanlarla mümkün tabii. Ama yapılacak olan bu otoparklar İstanbul’un trafik sorununu ortadan kaldırabilir mi, bu otoparklar yapılmalı mıdır, bunun tartışılması gerekir. Bence 147 tane değil 3 bin 147 tane otopark yapsanız, otopark sistemiyle İstanbul’un trafiğini çözmek ya da rahatlatabilmek gibi bir şansınız yok. Ulaştırmanın rahatlatılması için çok temel bir konu var; kent içerisine girecek araç sayısının azaltılması, toplu taşıma araçlarının kullanımının teşvik edilmesi... Bunu yapmadıkları takdirde yapılacak her yeni otopark yeni araçların kent merkezine girmesine neden olacaktır. Bu bütün dünyanın kabul ettiği bilimsel bir görüş.

Burada esas olan konu park sorununu çözmek değil, yeni bir gelir kaynağının oluşturulmasıdır. Almaya yönelik bu tür çalışmalar yapılırken diğer taraftan kent içine ve kent trafiğinde bekleyen otomobillerin ülke kaynaklarına, kent kaynaklarına ne kadar zarar verdiğinin de hesaplanması gerekir. Bir yandan belediye ve yan kuruluşları bir takım gelirler sağlasın anlayışıyla yeni otoparklar yapmak düşünülebilir ama asla bilimsel ve doğru bir düşünce olamaz.

Forumda tartışalım:15 bin araç park etsin diye değer mi?

YORUMLAR

En yeni ve güncel etkinlikler için bizi takip edin