Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının, AKP tarafından “kamu görevlilerini terbiye etmek, tepelerinde Demokles'in kılıcı gibi durmak, hiçbir hak iddia edemeyen 'memur köleler' oluşturmak adına icat edildiğini” ifade etti. Başbakan Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Çelik'i göreve çağıran Koncuk, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının kaldırılmasını istedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Koncuk, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 13 bin sözleşmeli öğretmen alımı ile ilgili yaptığı açıklamada, “AKP iktidarının kamu görevlilerini terbiye etmek, tepelerinde demoklesin kılıcı gibi durmak, hiç bir hak iddia edemeyen 'memur köleler' oluşturmak adına icat ettiği bu uygulama artık insanlarımıza eziyet çektiren bir hale dönüşmüştür” dedi. Az ücretle adam çalıştırma mantığıyla çıkarılan sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının neredeyse kadrolu atama sisteminin önüne geçmeye başlayarak, asal atama şekline dönüştürüldüğüne dikkat çeken Koncuk, şunları kaydetti:

“Tayin, atama ve görevde yükselmeyi hayalinde bile göremeyen sözleşmeli öğretmenler, diğer emsallerine göre elde edemedikleri özlük hakları nedeniyle hem ciddi bir psikolojik sıkıntı içerisinde hem de neredeyse, kaliteli, verimli iş üretmekten uzak bir görünümdedir. Bu ülkeyi iyi yönetiyorum iddiasında olanlar, arkalarına dönüp Türk milli eğitimini, gençlerimizin geleceğini nasıl dinamitlediklerini görmelidir. Devleti küçültmek adına insanımızı ne hale getirmeye çalıştığımızı, korku, sömürü üzerine, güya devleti karlı çıkarmak temeline dayanan bu ve benzeri sistemlerle Türkiye'nin gelişmesine en küçük fayda sağlamadığımızı her kes görmek zorundadır.”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'e çağrıda bulunan Koncuk, sözleşmeli öğretmenlik uygulamasının kaldırılmasını ve 13 bin öğretmenin sözleşmeli değil kadrolu olarak atanmasını istedi. Koncuk, “Tarih ve aziz milletimiz, Türk milli eğitimini kaosa sokacak bu kölelik anlayışını ve ortaya koyanları asla affetmeyecektir. Anayasa Mahkemesinin sözleşmeli öğretmenlik uygulaması ile ilgili olarak vereceği kararın, milli eğitimimizin, öğretmen ve öğretmen adayı gençlerimizin geleceği açısından büyük bir öneme sahip olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Bu kararın bir an önce, insan hakları paralelinde verilmesi, binlerce insanın ve Türk milli eğitiminin yol haritasını çizmesi bakımından hayati öneme haizdir” dedi.